Sendikacılık tarihine bir kara leke daha
Memurun hakkını aramayanlar, hak aramalarına izin verilmeyenler ya da kendi bireysel menfaatlerinden dolayı sendikacılık yapmayanlar bir şekilde hak arayan sendikaların sesini kısmak istiyor. Toplu sözleşme ikramiyesinden yüzde 1 örgütlenme şartı nedeniyle farklı iş kollarında yaklaşık 215 sendika ve binlerce sendika üyesi bu haktan yararlanamayacaktır.
Bu karar sendika üyeliği özgürlüğüne, sendika hakkına açık bir darbedir. Bu karar açıkça iktidara yakın olmayan sendikalara karşı yapılan bir ayrımcılıktır.
Ve bunu yapanlara soruyoruz? Yüzde 1 barajı uygulamasının yasal olup olmaması, sendika tarihinde bir örneğinin olup olmaması sizin için hiç mi önemli değildir?
Öncelikle, sendikaların görevi hak aramaktır. Ben üyelerimi nasıl elimde tutarım nasıl kaçmalarını önlerim diye yasal olmayan şekilde yüzde 1 barajı masaya getirmek ve hükumetle birlikte imzalamak, ileriki zaman diliminde üye kaybına uğrayacak olmalarının telaşının bu günden gün yüzüne çıkmasıdır. Sendikacılık duruş meselesidir, hükümetlere karşı duruş gerektirir, haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere karşı duruş gerektirir, duruşunuz yoksa sendikacılık yapamazsınız. Yaptığınız sendikacılığı “Gideceği yönü bilmeyen geminin rotasını rüzgar belirler” hesabı, başka güç odakları belirler.
Hiçbir duruşu olmayan, dün kara dediklerini bu gün ak diyenler, bazı siyasi partilerin hegemonyası altında sendikacılık yapanların önceliği, memurların hakkı hukuku olmaz. Dertleri kendi koltuklarını nasıl koruyacakları olur. Dertleri ben bir şey söylersem kimden ne tepki gelir diye günlerini, değerli zamanlarını hesap etmekle geçirirler. Oysaki bağımsız sendikaların böyle bir dertleri olmaz. Olmamalı.
4688 sayılı Kamu Görevlileri yasası 2001 yılında yürürlüğe girdiğinde de örgütlenme için baraj vardı. İlk dava açan sendikalardan bir tanesi de, o günlerde sayılı üyesi olan, son yıllarda yüz binlerce üyesi olan Memur Sen konfederasyonudur. Ve dava kazanıldı. Sendikal örgütlenmede barajın olmaması yönünde yargı kararı daha doğrusu yargı kararları zaten mevcut.
Bu durumda, sendika üyesi olması yasaklanan asker polis vb. memurlar ile yüzde 1 barajı nedeniyle bu ikramiyeden yararlanamayacak memur sayısı 2 milyona yaklaşmaktadır. Ayrıca yüzde 1’lik baraj olayı, mevcut 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasası’nın 28. maddesine aykırıdır. 28. Madde, toplu sözleşme ikramiyesi için sendika üyesi şartını aramakta, lakin yüzde 1 baraj şartı aranmamaktadır. Toplu sözleşmeye konulan bu hüküm, Anayasanın eşitlik ilkesine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu ILO sözleşmelerine aykırıdır.”
Sendikal faaliyetlerin engellenmesiyle ilgili TCK’nın118. Maddesi açık ve net ortadayken toplu sözleşmede nasıl sendikal faaliyetleri engelleyen bir karara imza atabiliyorsunuz?
Gerek ülke içerisindeki mevcut yasalar ve Türkiye’nin Uluslararası platformlarda (ILO) attığı imzalar çerçevesinde yüzde 1 baraj uygulamasının yargıdan dönmesi muhtemel.
Toplu sözleşme masasına yıllardır bekleyen pek çok taleple gidilip, hiçbir kazanım almadan masadan kalkmanın bir tek sebebi var. Oda yüzde 1 barajını geçmeyen sendikaların üyelerine üç ayda bir ödenecek olan 400 liranın ödenmeyecek olması. 3600 ek gösterge nerede? Seyyanen zam nerede? Hiçbir şey elde etmeden masadan kalkıp, sonrada boy boy afişler bastırıp elde ettiğiniz sözde kazanımları sıralıyorsunuz ya onu da anlamak mümkün değil.