Ayrımcılık İstemiyoruz.
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol son yapılan iyileştirmelerin sadece hekimleri kapsaması nedeniyle bir basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında ;
Yaklaşık iki yıldır salgınla mücadele eden, pandeminin yükünü sırtında taşıyan sağlık çalışanlarımız, özellikle, yoğun bakımlarda, acillerde, aile hekimliğinde,112’lerde çalışanlarımız çalışma şartlarının ağırlığı altında ezilmişlerdir.
Geçici görevlendirmeler, hasta ve hasta yakınları tarafından yapılan sözlü ve fiziki şiddet, kurum yöneticileri tarafından yapılan psikolojik şiddet, çalışanlar arsında yapılan ayrımcılık, ötekileştirme, ekonomik zorluklarla mücadeleye ek olarak birde mevcut hükümetin ve Sağlık Bakanlığının kendi çalışanları arasında yaptığı ayrımcılık sağlık hizmetleri sunumunda yaşanan sıkıntıların tuzu biberi olmuştur.
İnsana hizmetle, insan sağlığıyla uğraşmak gibi, kutsal bir meslek sahibi olan sağlık çalışanlarımıza sahip çıkmak, moral ve motivasyonunu artırmak için çabalaması gereken yetkililerin, ekip olarak hizmet veren sağlık çalışanları arasında, iş huzurunu bozabilecek ayrıştırmaların ötekileştirmelerin içerisine girmelerinin mantığını anlayabilmiş değiliz.
Elbette, doktor arkadaşlarımızın ek göstergelerinde yapılacak olan düzenlemeyle emekli maaşlarına gelecek olan iyileştirme sağlık çalışanları olarak hepimizi memnun etmiştir. Biliyoruz ki, hekim arkadaşlarımıza yapılan ek gösterge iyileştirmesinin sebeplerinin son bir yılda yaklaşık 9000 bin doktor arkadaşımızın istifasının, emeklilerle birlikte yaklaşık 15 bin doktor arkadaşımızın kamudan ayrılmasıdır.
Ancak yapılan ücret düzenlemesinde hekim ve hekim dışı olarak ayrıma gidilmesi, sağlık hizmetleri sunumunun, en tepesinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, devletimizin Sağlık Bakanının bile sağlık hizmetleri sunumunun bir ekip işi olduğunu, sağlık hizmetleri sunumunun bir bütün olduğunu görmemesi, yada görmezden gelmesi, hekiminden hemşiresine, ebesinden teknisyenine memuruna tüm sağlık çalışanlarımızı ümitsizliğe sevk etmiş ve çalışma huzurunu bozmuştur.
Sayın Sağlık Bakanımıza soruyoruz;
Yaklaşık iki yıldır devam eden pandemide yıllık izinleri verilmeyen, tüm memurlar esnek çalışırken, esnek çalıştırılmayan, fazla mesai yaptırılan, eşi karantinadayken çalıştırılan, haklarını ödeyemediğiniz hekim dışı sağlık çalışanlarımızı ne çabuk unuttunuz?
Her türlü şiddete uğrayanlar sağlık çalışanları,
Ekonomik zorlukla mücadele edenler Sağlık Çalışanları,
Kamu kurumlarında en çok soruşturma geçiren, ceza alan, mobbinge uğrayanlar yine sağlık çalışanları.
5 yıl önce verilen 3600 ek gösterge müjdesine ne oldu? 10 yıl önce söz verilip, verilip verilmediği bile belli olmayan yıpranma payına ne oldu?
Biliniz ki, sağlık çalışanlarımızın istediği talepler anormal talepler değildir. İnsanca yaşamak, alın terinin karşılığı için yeterli ücret, iş barışı, çalışanlar arasında adalet, şiddet görmemek ve idareciler tarafından mobbinge uğramamaktır.
Ancak, hekim arkadaşlarımıza ek göstergelerinin artırılmasıyla yapılacak olan maaş iyileştirmesinin açıklanmasının hemen ardından bu güne dek sendikacılık adına neredeyse hiç bir eylem etkinlik yapmayan hükümet yanlısı sarı sendikanın iki gün iş bırakma eylem kararı alması ve hemen ardından bu gün TBMM’nin toplanıp konuyu görüşeceğini açıklaması da manidardır. TBMM’de yapılacak olan görüşmede tüm sağlık çalışanlarına kısmen de olsa bir iyileştirmenin yapılacağı beklenmektedir.
Yaklaşık 10 yıldır yapılan toplu sözleşmelerde memurun maaşını neredeyse asgari ücrete dayanmasına sebep olan, alım gücünü %70 düşüren, asgari ücret artışları oranında bile memur maaşlarına zam alamayanlar bu gün iş bırakacaklarını açıklıyorlar. Davul sizin boynunuzda ama, tokmak kimin elindeyse ondan izin alın ki iş bırakabilesiniz.
Bu gün yapılacak görüşmelerde sağlık çalışanlarına 750-1000 tl arası ek zam yapılacağı konuşuluyor. Siz bırakın 1000 tl yi, bu günün şartlarında 5000 tl bile zam yapsanız 2002 deki alım gücüne ulaşamazsınız.
Biz istiyoruz ki,
Çalışanlarımız arasında haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olmasın.
Biz istiyoruz ki,
Yöneticilerimiz liyakatli olsun.
Siyasilerin emrinde değil, devletimizin, milletimizin ve çalışanlarımızın hizmetinde olsun, çalışanlarımızın hakkını, hukukunu korusun.Dedi.