Yöneticiler kanun tanımıyor.


Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesinde Protez Ortez Teknikerlerine yapılan mobbingle alakalı bir basın açıklaması yaptı.


Yaklaşık 15 yıl önce yeni bir meslek gurubunu yetiştirmek için 2 yıllık yüksek okullar olarak açılan ve ilk mezunlarını verdikten sonra yıllarca atama sıkıntısı çeken, yani kamuda atamaları yapılmayan, yıllar içerisinde kısmen atamaları yapılarak, bu gün itibarıyla Sağlık Bakanlığında yaklaşık 1000 civarındaki Protez Ortez teknikerlerimiz kamudaki devlet hastanelerimizde genel olarak görev tanımları içerisinde çalıştırılmamaktadırlar.
Görev tanımı olarak, Protez Ortez Teknikerleri aslen atölyelerde uzvu ampute (kesilen) edilen hastalara protez yapar ve doktorun uygun gördüğü ortez cihazlarını tasarlar. Kamu hastanelerinin çoğunda atölye olmadığından kamuda görev yapan teknikerlerimiz, görev tanımlarına göre, özellikle hastane acillerimizde ve ortopedi servislerimizde alçı ve atel uygulamaları yaparlar ve istihdamları da, bu işlerin yapıldığı Ortopedi Klinikleri alçı odalarında ve Acil Servislerdir.
Tüm Sağlık Çalışanlarımızın pandemiyle mücadele etiiği süreçte, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Protez Ortez Teknikerleri bu güne dek huzurlu şekilde görev yaparlarken, bazı idarecilerimizin değişmesiyle birlikte, teknikerlerimizin üzerinde bir süredir idari baskı ve psikolojik yıldırma çabasına giren bazı idarecilerimiz, bu arkadaşları acilden alıp polikliniğe, poliklinikten alıp başka birimlere görevlendirmekle kalmamış, teknikerlerimizle yapılan bir toplantıda, çalışanlarımıza tehdit ve hakarete varan cümleler sarf edilerek arkadaşlarımızın şahsi ve mesleki onur0ları zedelenmiştir.
Personel eksikliğinden dolayı, çalışanına fazla mesai yazıldığında bunu bir lütufmuş gibi gören idarecilik anlayışını anlamak mümkün değildir.
Tekniker arkadaşlarımız daha önceki süreçte acil serviste doktorlarla iş barışı içerisinde çalışmakta iken ve iki arkadaşımızın anayasal hakları olan eğitim durumları olmasına rağmen, eğitim durumlarını engelleyecek şekilde, polikliniklere çekilmeleri, eğitim durumu olan öğrencinin, öğrenim durumunu ispat eden öğrenci belgesini yılda bir kez vermesi gerekirken, kendilerinden her ay öğrenci belgesi istenmesi, ancak kendisini kanunların üzerinde görebilecek bir idarecinin yapabileceği davranıştır.
Bazı idarecilerin “Biz sizin eğitimini tanımak zorunda değiliz” diye ifade kullanmaları, ve tekniker arkadaşlarımızın görev tanımlarında olmayan, eğitimlerini almadıkları, yetkinlikleri de olmayan, yara debridmanı, diyabetik ayak bakımı, pansuman, sütur alma ve hatta kemikten K teli çekme işlemi gibi girişimsel işlemler yapmaları yönünde sözel emir vererek psikolojik baskıya devam etmişlerdir.
Görev tanımlarında tıbbi protez, tıbbi ortez, alçı, atel ve yumuşak sargı dışında bir yetkileri olmayan arkadaşlarımız haliyle bu kanunsuz emri yerine getirmek istemediklerinden, çağrıldıkları bir toplantıda, Başhekim Yardımcısı M.İ. “Poliklinikte bu işlemleri yapmayacaksanız benim işime yaramazsınız, sizi ilçelere dağıtayım! Günde kaç atel yapıyorsunuz ki? En fazla 15’er atel yapacaksınız diye size maaş mı ödeyeceğim? Atel dediğiniz nedir ki? İşte böyle tutacaksınız, 2 fış, tamam, hastanın ayağına koy oldu bitti. Sizin yaptığınız ateli sokaktan down sendromluyu çevirsem o da yapar, hatta sokaktan iti çevirsem o bile yapar, yanlış mı? Öyle ben giderim kurtulurum diye düşünmeyin Van’a da gitseniz sizi takip edeceğim. Madem protez ortez teknikerisiniz, o halde size bu dar zamanda paraya kıyıp atölye açacağım, o zaman göreyim bakalım bir ortezi ola ki hatalı yapın, hakkınızda mesleki yetersizlik tutanağı tutmuyor muyum!” gibi liyakatli bir yöneticiye yakışmayacak şekilde, ağza alınmayacak hakaret ve tehditlerle arkadaşlarımızın kişilik haklarına saldırmıştır.
Kamu kurumlarımız hiçbir idarecinin özel işletmesi değildir. Kamu kurumlarımızda en üstteki amirden, en alttaki memura kadar her memurun görev tanımı bellidir. Memurun görevleri olduğu gibi, amirinde memura karşı eşit ve adaletli olma zorunluluğu vardır.
Bir Başhekim Yardımcısının, her şeyden önce bir doktorun down sendromluyu çevirsem bu ateli yapar diye ifade kullanması, sokaktaki iti çevirsem o bile yapar gibi kullanılan ifadeleri kabul etmek mümkün değildir. Bir başka başhekim muavinin görevini kötüye kullanarak, protez ortez teknikerlerine kanunsuz olarak görev vermesi suç teşkil etmektedir.
Tüm bu yaşananlardan sonra arkadaşlarımızın beşi de ilçe hastanelerine geçici görevle gönderilerek mobbing bir üst düzeye taşınmıştır. Arkadaşlarımızın İl Sağlık Müdürlüğü’ne itiraz etmesiyle geçici görevleri sonlanıp hastanelerinde yeniden göreve başladıklarında, bu kez “Ortopedi doktorları sizinle çalışmak istemiyor” diyerek, ayrıca arkadaşlarımızdan biri henüz yakın zamanda Spontan Pnömotoraks geçirmişken ve akciğer tutulumu riski yüksek olmasına rağmen PCR Alma birimine görevlendirilerek sağlık durumu riske atılmıştır. Aynı arkadaşlarımız 1 ay dolmadan da yine birim değişikliğiyle polikliniğe verilmişlerdir.
Tüm bu yaşananların üzerine teknikerlerimiz savcılığa suç duyurunda bulunarak, mobbing davaları açmışlardır. BİRLİK SAĞLIK SEN olarak konunun sonuna dek takipçisi olacağız.