Asgari ücret mi? Memur ya da emekli maaşı mı?
2022 yılında uygulanacak asgari ücret belirlendi.
Asgari ücret; bir işçinin bir iş günü çalışması karşılığında ödenmesi için belirlenen en düşük ücret. Ekonomistler, asgari ücretin, bir işçi ve ailesinin ekonomik ve sosyal hayatlarını en iyi şekilde yaşayabilmelerini sağlayacak kadar olmalıdır derler.
2021 yılı asgari ücret net 2 bin 825 liradan, 2022 yılı için yaklaşık yüzde 50 artışla, asgari geçim indirimi (AGİ) dahil 4 bin 250 lira olarak açıklandı.
Peki, ülkemizde çalışan işçilerimizin yüzde kaçı asgari ücretle çalışıyor dersek, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre ülkemizde 2020 yılında kayıtlı işçilerimizin yüzde 42’si asgari ücretle çalışmakta.
2020 verilerine göre Türkiye’de asgari ücretle çalışanların yüzde 68’si erkek; yüzde 32’si ise kadın. Bunların yüzde 98’i özel sektörde çalışırken yüzde 2’si kamuda çalışmakta.
Pek çok Avrupa ülkesinde işçiler içerisinde asgari ücretle çalışan sayısı yüzde 10’lar seviyesini geçmezken, bizim ülkemizde çalışan her iki işçimizden birinin asgari ücretle çalışması elbette üzücü.
Tabi asgari ücretin, memur maaşlarının, emekli maaşlarının, ne kadar olduğundan çok, karşılığında ne kadar ne alabildiğiniz önemli. Ödediğiniz kiradan, elektrik, su, doğalgaz, kömür, kılık kıyafetten ve aldığınız temel gıda maddelerine kadar neyi ne kadar alabildiğiniz yada karşılayabildiğiniz önemli. Yani, önemli olan aldığınız ücretin karşılığı olan alım gücü.
Her ne kadar bazı devlet büyüklerimiz siz maaşınızı dövizle mi alıyorsunuz deseler de, ülkemizde tükettiğimiz pek çok ürünün ithal olması, yani ülkemize dövizle girmesi özellikle ithal ürünlerin alımını zorlaştırmakta.
Aynı şekilde Türk Lirasının değer kaybetmesi ihraç edilen ürünlerin yabancı paralar karşısında ucuzlamasına sebep olmakta. Bir ürün satıp karşılığında bir dolar alacağımız yerde, üç ürün satıp karşılığında bir dolar almak zorumuza gidiyor. Yani, paramızın değer kaybetmesi daha fazla emek, daha çok iş gücü gerektiriyor. Eğer imalatta kullandığımız ürünlerin hammaddesi ithal ise, maliyet hammaddeden değil, sadece iş gücünden dolayı düşük kalıyor.
Neresinden bakarsak bakalım, her ne kadar sabit ücretliler maaşını dövizle almasa da, dövizdeki artış hayatımızın her köşesini etkiliyor maalesef. Keşke döviz düşük olsa da, milli paramız değerli olsa. Ancak, bir türlü olmuyor.
Memur maaşlarının belirlenmesinde, yetkili sendika olan Memur Sen konfederasyonuyla hükümetin yaptığı toplu sözleşmeye göre 2022 yılı ocak ayında memurlarımıza yapılacak maaş zammı oranı yüzde 5. Memur-Sen Genel Başkanı’nın ‘asrın sözleşmesi’ olarak açıkladığı toplu sözleşmenin uygulamaya konulacağı ocak ayı gelmeden 2022 ve 2023 yıllarının maaşlarının belirlendiği asrın sözleşmesi olan, işlevini yitirdi. Asrın sözleşmesiyken böyle. Bir de asrın sözleşmesi olmasaydı vay halimize. Dolayısıyla ek bir düzenleme yapılmazsa, TÜİK 2021 aralık ayı enflasyonunu açıkladıktan sonra, 2022 ocak ayında memur maaşlarına yapılacak zam belirlenecek.
Geçen yıllar içerisinde, asgari ücrete yapılan zamlarla, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan zam oranlarının farlı olmasının sonucunda memur maaşları neredeyse asgari ücret seviyesine inerken, emeklilerimiz ise, ekonomik olarak tam bir çıkmazda.
Mesela asgari ücrete ve memur maaşlarına yapılan zammın son beş yılını kıyaslarsak;
2016 asgari ücrete yapılan zam %37.1 memura 12.25
2017 asgari ücrete yapılan zam %7.9 memura 10.13
2018 asgari ücrete yapılan zam %14.2 memura 14.83
2019 asgari ücrete yapılan zam %26.1 memura 17.40
2020 asgari ücrete yapılan zam % 15 memura 11.56
2021 asgari ücrete yapılan zam %21.6 memura 16.40
Özetle her geçen gün alım gücü düşen, asgari ücretli, memur ve emekli. Bu günün şartlarında memura yüzde 100 zam bile verseniz, 2002’deki alım gücüne ulaştıramazsınız. Kaldı ki 2022 ocak ayında memur ve emekliye en az asgari ücrete yapılan zam kadar zam yapılmalıdır.