Memur ve emekli fakirleşmeye devam…

17.01.2023
A+
A-

TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarına göre, Aralık ayı enflasyonu TÜFE % 1.18,

Bazı bağımsız araştırma şirketlerine göre, Aralık ayı enflasyonu %5.18. TUİK’e göre yıllık enflasyon %

64.27, Bağımsız Araştırma şirketine göre % 137.55 tir. TÜİK’in hesaplaması nasıl bir hesaplamaysa, aradaki fark %100’den daha fazla.

Maalesef inandırıcılığını kaybetmiş olan TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla, bağımsız şirket ya da şirketlerin

enflasyon hesaplamaları arasında %100’den fazla farkın olmasını birinin yada birilerinin vatandaşlara  açıklaması gerek.

2023 yılı ocak ayından itibaren vergilere, cezalara, harçlara ortalama %122 oranında yapılan zam

göstermektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten hükümetin reel enflasyon rakamı tam olarak

%122’dir.Yaklaşık yirmi yıl önce TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladığında, hiçbir kimse yada kurum açıklanan enflasyon rakamını tartışmazdı.

Son zamanlarda ise maalesef TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını neredeyse dikkate alan kalmadı.

Peki bizler vatandaşlar olarak TÜİK mi? Hükümet mi? Vatandaş mı? Kimin yada kimlerin hesapladığı enflasyona inanacağız?

Öncelikle açıklanan gerçekçi olan enflasyon rakamlarını herkesin kabul etmesi ve çözümünü ise millet olarak hep birlikte aramamızın gereklikiğini ifade etmek isterim..

TÜİK’in enflasyon hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini, maalesef öncelikle

aylığından başka geliri olmayan memur, emekli, işçi ile dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir.

İçinde bulunduğumuz 2023 yılı Ocak ayından itibaren memur ve emekliye yapılan %30’luk maaş zammı

maalesef, bu kış gününde memur ve emekliyi sefalete sürüklemiştir.

Bu maaş zamlarıyla, pek çok memurun taban aylığı asgari ücret seviyesine inmiş, hatta asgari ücretin altında maaş alan pek çok memurda ortaya çıkmıştır.

Yetkili sendikanın toplu sözleşmede imza attığı zam oranları uygulansaydı, maaşlar sadece ve sadece %16,48 oranında artacaktı. 2023 ocak ayında yapılan 6 aylık zammın üstüne yüzde 13,52 eklenerek memur-emeklilerin maaşlarına yapılacak zam %30 olarak belirlendi.

Bu zam oranına yetkili sendikanın genel başkanı yeterli diyor. %30’luk zam oranını yeterli diyen bir sendikacı ya, dört işlemi bilmiyor, ya vesayeti altında oldukları siyasi parti izin vermiyor, yada yaşadıkları hayat standardının çok yüksek olmasından dolayı memur ve emekliyi görecek halleri yok.

Zorunlu tüketim harcamaları başta olmak üzere mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar dikkate alındığında bu artışın yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle maaşlara ilave bir seyyanen zam yapmak şart olmuştur.

Memur ve emeklilere 2022 yılında enflasyon farkı dahil %30; enflasyon farkı hariç %21,52 oranındaki zam hayatın ekonomik gerçekleriyle bağdaşmamaktadır

Çok değil 6-7 yıl önce yaklaşık üç asgari ücret alan bir hemşirenin maaşını, bu gün asgari ücret seviyesine

indirdiniz. Ocak ayında tüm vergi ve harçlara, %122 zam yapanların, memur ve emekliye %30 zam yapılmasının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur.

En kötü ihtimalle asgari ücrete yapılan %55’lik zam memur ve emekliye de uygulanmalıydı.

Önce açıklanan %25 maaş zammını ayakta alkışlayan, yetkili olup, etkili olmayan, sendika başkanlarına hayretler içerisinde izledik.

Yetkili sendika tarafından, “tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalanmış olan, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem toplu sözleşme memur ve emekliyi perişan etmiştir. Memurun güvencesi kaldırılmalı diyen eski genel başkanlarınızın dediği belki olmadı. Belki memurun güvencesi kaldırılmadı. Ancak, memuru sefalete mahkûm ederek, vatandaş gözünde memurun itibarını yok ettiniz.

%30 maaş zammının kabul edilmesi mümkün değildir. Memur ve emekliye acilen seyyanen ek zam şarttır.

Son bir yıllık sürede pek çok gıda ürününün %150 ile %300 arasında arttığı ve bu ay içerisinde pek çok

ürünün yüksek oranlarda zamlanacağı bir ortamda, memur ve emekliye %30 zam vermek, soyut olan Devletin, somut varlıkları olan, devlet memurlarının itibarını yok etmektir.