Kaşıkla ver. Kepçeyle al dönemi.
Memura, işçiye, emekliye, asgari ücretliye zam yap. Sabit ücretli olan kesim cebine zamlı maaşı koymadan, yapılan zamlarla ve vergi artışlarıyla zamdan daha fazlasını Memurun cebinden al.
15 Temmuz tarihinde memur maaşlarına ve emeklilere yapılacak olan zam memurların beklentileri karşılamaktan uzak olduğu gibi reel ekonomik gerçeklilikten de uzak.
Hükümet yetkililerinin en düşük memur maaşı 10.441 TL iken, aile ve çocuk yardımını da ekleyip en düşük memur maaşını 11.848 TL olarak kabul ederek, maaş zamlarını 11.848 TL üzerinden hesaplayarak 22 bin seviyelerine getirilmesi kabul edilemez!
Aile yardımı, çocuk yardımı, ek ders ücreti, nöbet ücreti vb artışlar, maaşlara yapılan %17.55 üzerinden yapılacağı için, %17.55 komik denebilecek seviyede kalmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanının seçimden önce vermiş olduğu sözlerden biri en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağı ve en düşük memur maaşının en düşük işçi maaşından az olmayacağıdır.
Bu söz verildiğinde asgari ücret 8500 ₺ idi. Yani en düşük memur maaşı asgari ücretin 2.58 katı olacaktı. Ancak günümüzde asgari ücret 11.402₺ olmuştur. Sadece bu durumdan bakacak olursak verilen söz gereği en düşük memur maaşının 29.400₺ olması gerekmektedir.
Kamu işçilerimiz Temmuz ayında toplu sözleşme gereği %15 artış alacaklardır. En düşük memur maaşında gerekli güncelleme yapılmaz ve 22 bin ₺ bandında bırakılırsa verilen söz yine yerine getirilmemiş, en düşük memur maaşı yine en düşük işçi maaşının gerisinde kalmış olacaktır.
İvedilikle verilen teklif üzerinde değişiklik yapılmalı, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırı olan 33.500 TL seviyelerine getirilmelidir.
Emekliliğe yansımayan zam zam değildir.
Memurlarımıza 2023 yılının ikinci yarısı için yapılacak olan maaş artış rakamlarına ilişkin kanun teklifi TBMM’ye sunuldu. Teklife göre 2023 yılının ilk 6 ayında ortaya çıkan %11,77 oranındaki enflasyon farkı ve 2021 yılında yapılmış olan toplu sözleşmede yer alan %6’lık artışın (kümülatif %17,55) üzerine seyyanen verilecek olan 8 bin 77 TL’lik zamla birlikte en düşük dereceli memur maaşı 22 bin TL seviyelerine yükseltildi.
Ancak, seyyanen verilen 8 bin 77 TL’lik artışın taban aylığa yapılmak yerine, ilave ek ödeme adı altında verilmesi ve emekli maaşlarına yansıtılmayacak olması, görevdeyken alınan maaş ile, emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütecektir. Mevcut durumda ekonomik olarak 7500 TL ile geçinmenin imkansız olduğu ve bundan sonra emekli olacak memurlarımızı da aynı duruma düşürecek olan seyyanen maaş artışı emeklilerimizi yaşadıkları dar boğaza mahkûm edecek bir uygulama olmuştur.
Yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında; ilave ek ödemenin emekliliğe yansımayacağı hesaba katıldığında yapılan bu artışı kabul etmemiz mümkün değildir. Memura yapılan tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Memur maaş artışları yapılırken, en düşük memur maaşının en düşük işçi maaşının altında olmayacağı sözü ne kadar acıdır değil mi? Elbette bunu söylerken işçi kardeşlerimizin aldığı maaşın çokluğunu, yada yaptıkları işi küçümsemiyoruz.
Ancak, genel itibarıyla üniversite mezunu olan, pek çoğunun ömrü okullarda geçmiş olan, yüksek lisans mezunu, doktor olan, profesör bir memurun memurların maaşında kriterin 22 bin TL seviyesinde olan en düşük işçi maaşının olması üzücü ve düşündürücüdür.
Halbuki işçi maaşlarına yapılan artış Ocak 2023’ten itibaren geçerlidir ve bütün ödemeleri emekliliklerine de yansımaktadır. Temmuz itibarı ile 22 bin TL olacak olan en düşük dereceli memur maaşının yaklaşık yarısının (11 bin TL) emekli aylığı ve ikramiye hesabında dikkate alınmayacak olması, kaynağı belli olmayan cep harçlığı gibi verilmesi olayın vahametini de ortaya koymaktadır.
Memur maaş artışlarında en büyük sıkıntılarımızdan biri de maalesef inandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK’in enflasyon verileridir.
Memur maaş artışlarında enflasyon verilerinin temel unsur olarak alınması ve enflasyon
verilerini açıklayan resmi kurum TÜİK’in haziran ayı enflasyon rakamlarını aylık yüzde 3,92, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 38,21 olarak açıklarken, oldu.
Sokaktaki vatandaşa sorsak, yıllık enflasyon %38.21 ne söylemek istersiniz diye, doğrudur
diyecek olan herhalde sayılı sayıda vatandaş çıkar.
Enflasyon verileri konusunda TÜİK maalesef inandırıcılığını yitirmiştir.
Memurlarımız da yıllık enflasyonun %38,21 olduğuna inanmıyor bilesiniz.
Meslekler, unvanlar arasında bu kadar adaletsizlik varken paydaşlar ile bir araya gelip kökten çözüm yerine günü geçiştirmeye çalışmak doğru değildir.