Memur maaş pazarlığında elde var sıfır.
Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme tiyatrosunun 7. Perdesini hep birlikte izliyoruz.
TÜİK’e göre temmuz ayında aylık enflasyon %9.49 yıllık enflasyon % 47.83 ENAG’a göre temmuz ayında aylık enflasyon %13.18 yıllık enflasyon %122.88 Şimdi hangisine inanalım? Sayın maliye bakanımız Mehmet Şimşek bile göreve geldiğinde “bundan sonra reel ekonomik veriler üzerinden devam edeceğiz” diyerek TÜİK’in enflasyon verilerinin gerçekçi olmadığını ifade ettiği ortamda sokaktaki vatandaş nasıl inansın? Nasıl yetkili olduklarını tüm memurlarımızın bildiği, memur sendikalarında bulunan11 işkolunun 11’inde de yetkili olan, Memur sen’in 2024 ve 2025 yılları için toplu sözleşme talepleri; 2024 yılı için, her üç ayda bir zam talep ederek, birinci 3 ayda yüzde 35, ikinci 3 ayda yüzde 10, üçüncü 3 ayda yüzde 15, dördüncü 3 ayda yüzde 10, 2025 yılı için ise, 6 şar aylık dönemlerde, ilk 6 ayda refah payı da dahil olmak üzere ilk yüzde 25, ikinci 6 ayda yüzde 15 zam istemiş. Peki Memur Sen’in taleplerinin karşılığında hükümetin ilk teklifi ne olmuştu? 2024 ilk 6 ayı için yüzde 14, ikinci 6 ayı için yüzde 9, 2025 in ilk 6 ayı için yüzde 6 ikinci 6 ayı için yüzde 5. Ne güzel değil mi? Yetkili sendi,kanın 2024 yılı için toplamda yüzde 87,8’lik zam talebinin karşılığındaki teklif yüzde 24,2 , 2025 yılı için ise yüzde 43’lük zam talebinin karşılığı teklifte yüzde 11 Hükümetin memurlara ikinci teklifi,
2024 ilk 6 ay %15, İkinci 6 ay %10, 2025 ilk 6 ay %6, ikinci 6 ay %5.
Peki yetkili sendika 2024 yılı zamlarını her 3 ayda bir isterken, 2025 yılını neden 6’şar aylık istemiş bilen var mı? Yok. Neden? Çünkü samimi değiller.
Sizce bu toplu sözleşmeden bir şey çıkar mı ? çıkmaz.
Yine Sayın Cumhurbaşkanı memur maaşları zam dönemlerin de, 3 verdim diyecek 3 verecek . 5 verdim diyecek, 5 verecek. Yani her iki yılda bir, bir ayınızı heba etmeyin. Önce toplu sözleşmeyle alakası olmayan kanunu değiştirelim ki, sağlıklı sonuç alınabilsin.
Biz memurlar olarak, hükümetin verdiği zammı kabul etmeyip, hükümetin verdiği zamdan daha düşük maaş zammına imza atan yetkili sendikalar gördük.
Biz memurlar olarak, toplu sözleşme masasında enflasyon farkını unutan sendikalar gördük. Biz memurlar olarak şu kadar zam verilmezse toplu sözleşmeyi imzalamayacağız deyip, bir gece yarısı 0.5 zam artışına imza atan sendikalar gördük.
Sendikaların üye sayılarında değişen bir şey oldu mu? Olmadı. Demek ki yetkili sendikalara destek veren memurlarımız sonuçtan memnun. Yetkili sendika üstlendiği misyonundan dolayı yapması gerekeni yapıyor da, her ne sebeple olursa olsun bir şekilde çalışanın hakkını hukukunu aramayan sendikalara destek veren memurlarımıza ne diyelim ki?
Biz BASK konfederasyonu olarak;
Uluslararası sözleşmelere attığınız imzanın gereği olarak, grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasası istiyoruz.
2024 yılı için %15+%10 ve 2025 yılı için %6+5 sefalet zammını kabul etmiyoruz.
Biz BASK olarak oynanan toplu sözleşme tiyatrosunu kabul etmiyoruz.
Vergi dilimlerinin %15 ile sınırlandırılmasını istiyoruz.
Özgür örgütlenmenin önündeki %2 barajının kaldırılmasını istiyoruz.
Onurlu yaşam için insanca yaşayacak ücret istiyoruz.
Siyasetin kontrolünde olmayan bağımsız sendikalar ve özgür toplu sözleşme istiyoruz.
Tüm memurların ek göstergeleri 3600’e çıksın istiyoruz.
Kamuda eşit işe eşit ücret istiyoruz.
Mülakatın ve yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını istiyoruz.
Devlet memurlarına kira, yiyecek, kıyafet ulaşım yardımı istiyoruz.
Devlet memurlarına ikramiye istiyoruz.
Seyyanen artıştan memur emeklisinin yok sayılmasını istemiyoruz.
Sendika demek;
Çalışanın yanında çalışanın hakkını hukukunu koruyan demektir. Siyasi partilerin kontrolünde, sendikacılık olmaz. Bu gün olduğu gibi.
2010 yılında yapılan referandumla, “memurlara toplu sözleşme geliyor. Evet oyu verin” diyerek tüm memurlardan oy isteyen yetkili sendika Memur Sen ve referandum sonucunda, memurların zaferi olarak nitelendirilen toplu sözleşme kanununu, bu gün aynı sendika kanun yetersiz diyor. Kanun yetersiz mi? elbette yetersiz. Ancak, biz o günlerde böyle kanun olmaz derken, sizin görmeniz için 13 yılın mı geçmesi gerekiyordu?
Çünkü toplu sözleşmede hükümet ve sendikalar anlaşma sağlayamazsa, hakem kuruluna gidiliyor ve hakem kurulunun yapısı 11 kişiden oluşuyor. 11 kişilik kurulun 6 üyesi ise hükümet tarafından oluşturuluyor. Yani çoğunluğun hükümet tarafında olduğu kuruldan memurlar lehine bir şey çıkar mı? Bize göre çıkmaz. Ondan dolayı toplu sözleşme oynanan bir tiyatrodan ibarettir.