Memur maaş zamlarında aynı senaryo.
Biz bu filmi 6 kez izledik. 7.sini izliyoruz.
Mesela, 2021 yılında, 2022 ve 2023 yılları memur maaş zamlarını kapsayan 6. dönem toplu sözleşmelerde enflasyon %18.95 iken, Sendikanın Memurlar için İstediği Zam %17 olmuştu.
Yıl 2023. 2024 ve 2025 yıllarının maaş zamları, içinde bulunduğumuz ağustos ayı sonuna kadar görüşülerek, 7. Dönem toplu sözleşmeler 2023 tamamlanacak.
Uzlaşma sağlanamazsa, yüksek hakem kuruluna gidilecek. Hakem kurulundan çıkan kararı hükümet uygulayacak. Tabi bu arada hakem kurulunun 11 kişiden oluştuğunu ve 6 kişinin hükümet tarafında olduğunu unutmamak gerek. Yani o hakem kurulundan memurlar lehine sonuç çıkması mümkün değil.
4.2 milyon memur ve 2.5 milyon memur emeklisi ile yapılmakta olan toplu sözleşme yaklaşık 6,5 milyon vatandaşımızıetkilemekte.
Etkilenen her bir vatandaşımızın dört kişilik aile olduğunu hesap edersek, yaklaşık 25 milyon nüfusu kapsıyor. Yani bu toplu sözleşme önemli. Bu kadar basite indirgenmemeli.
2001 yılında 12/07/2001 tarih ve 24460 sayıyla resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 4688 sayılı kamu Görevlileri Sendikaları Kanunuyla memur maaşları ilk etapta toplu görüşmeyle belirleniyordu.
O yıllarda bile, mevcut hükümetle yetkili sendika defalarca bir araya gelir, maaş zammı yanında özlük hakları sosyal haklar ile ilgili defalarca toplantılar yapılırdı.
2010 yılında yapılan referandumla yürürlüğe giren ve 6 dönemdir yapılan toplu sözleşmeler maalesef memurun beklentilerini karşılamamış, sözde enflasyon oranında verilen zamlar enflasyon oranının altında kalmış, yani memurlar sıfır zamma mahkumedilmişti. Verilen zamların enflasyonun altında kalmasından dolayı da, memur maaşları TÜİK’in açıkladığı inandırıcılığını yitirmiş olan enflasyon baz alınarak enflasyon farkıyla enflasyon oranına çekilmişti.
Yani, 6 dönemdir yapılan toplu sözleşmelerde alınan maaş zamları enflasyonun altında kaldığı için, yapılan toplu sözleşmelerin hiçbir manası olmamıştır.
Yetkili sendika olarak siz masaya otursanız da, oturmasanız da, değişen bir şey olmayacaktır. Bırakın mevcut hükümet daha doğrusu Sayın Cumhurbaşkanı istediği oranda zam versin.
Yani ortada oynanan bir toplu sözleşme tiyatrosu var. Toplu sözleşme tiyatrosunun, 7. Perdesini, perde araları uzun olsa da, oyunun sonunu bu günden tahmin etmek hiçte zor değil.
6 sefer izlediğimiz oyunu yeniden izleyecek olsak ta, aynı oyunu içinde bulunduğumuz ağustos ayı içerisinde hep beraber tekrar izliyoruz.
Merkez bankasının bile 2024 yılı enflasyon öngörüsünün %33 olduğu ortamda %25 zam teklif etmek memurlara sokağa davet etmektir.
Siz bu günden sözde enflasyon oranını kabul etmişsiniz.
12 yıldır sözde enflasyon oranında verilen zam, farz edelim ki, enflasyon sizin söylediğiniz oranlarda bile olsa, memur ve memur emeklisi maaşlarının bu gün geldiği noktayı hiç mi görmezsiniz ki?
Elbette sadece memur maaşları değil, işçi, emekli, dul ve yetim maaşlarının da alım gücünün, altınla dövizle kıyaslandığında, nasıl eridiğini görmek gerek.
Biliniz ki; yıllardır yetkili sendika olarak sizin o masaya oturmanız hiçbir şey ifade etmemektedir.
Bu ekonomik ortamda hükümetin teklif ettiği 2024 yılı için %15+%10 ve 2025 yılı için %6+5 sefalet zammını memurların kabul etmesi mümkün değildir.
Vergi dilimlerinin %15 ile sınırlandırılması, özgür örgütlenmenin önündeki %2 barajının kaldırılması, yoksulluk sınırında maaş, siyasetin kontrolünde olmayan bağımsız sendikalar, gerçek toplu sözleşme, tüm memurların ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması, kamuda eşit işe eşit ücret, mülakatın ve yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, Devlet memurlarına kira, yiyecek, kıyafet ulaşım yardımı, Devlet memurlarına bayram ikramiyesi, seyyanen verilen zammın memur emeklisine yansıması memurların öncelikli talepleridir.