Sağlıksız Sağlıkçı!..

Pek çoğumuzun genellikle trafikte sirenlerinden hatırladıkları 112 ambulanslarımız.

Tüm 112 ambulanslarımız kesintisiz 24 saat görev yaparlar. Her ambulansta üç sağlık personelimiz görev yapar. Özellikle şehir merkezlerinde görev yapan 112 ambulans çalışanlarımızın pek çok  kezyemek yemeye, zorunlu ihtiyaçlarını gidermeye zamanı olmaz.

Birkaç gün önce bir çalışanımızın yemek yiyememesinden dolayı kendi kan şekerini ölçerek kamuoyuyla paylaşması olayın ciddiyetini bir kez daha göz önüne serdi. 112 çalışanımızın kan şekerinin 52’ye düşmüş olması sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanımızın kendi sağlını koruyamayarak sağlık hizmeti sunmaya çalışmasının bir göstergesi. 

Sağlık çalışanımızın, gönderdiği mesajda yaşadığı zorlukları “An itibariyle kendi kan şekerim. Sabahtan beri ambulanstan inmedik, kahvaltıyla duruyoruz. KKM hiçbir şekilde izin vermiyor. Hangi duruma düşmemiz gerekiyor acaba daha…!!!” ifadeleriyle, 112 çalışanlarının yaşadığı tükenmişliği ve insanlık dışı çalışma koşullarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Sabah kahvaltısıyla yetinmek zorunda kalan, yemek yiyemeyen ve açlıktan kan şekeri kritik seviyelere düşen bir çalışanın yaşadığı bu durum, acil müdahale edilmesi gereken bir soruna işaret etmekte.

Pek çok sağlık çalışanımızda olduğu gibi 112 çalışanlarının da insanlık onuruna yakışmayan koşullarda çalıştığı ortada.

İşçi memur yani tüm çalışanlarda olduğu gibi, 112 çalışanlarımıza da belli aralıklarla yemek ve ihtiyaç molası verilmek zorundadır. Hiçbir çalışan kesintisiz çalışamaz. Tuvalete gitmeden, yemek yemeden çalışmak ne insani ne de vicdanidir..

Tabi bu kadar iş yoğunun bir sebebi de gereksiz gidilen vakalardır. 112 de görev yapan kırmızı şeritli acil ambulanslarımızın asli görevi ölüm riski taşıyan acil vakalara müdahale etmektir. Ancak, ambulanslarımızın gittiği vakaların yaklaşık %70 i ambulansların gitmemesi gereken vakalardır. Dişi ağrıyana ambulans gönderirseniz, kalp krizi geçiren vatandaşa gönderecek ambulans bulamayabilir ve vatandaşın ölümüne sebep olabilirsiniz.

Yine aynı şekilde, kırmızı şeritli ambulansları hasta nakil araçları olarak, hastaneden eve, hastaneden hastaneye, devlet hastanelerinden özel hastanelere hasta nakil aracı olarak kullanırsanız yine acil durumu olan, mesela kalp krizi geçiren, trafik kazası yapan bir başka vatandaşa ambulans gönderemediğiniz için, bir başka vatandaşın hayatına kaybetmesine sebep olabilirsiniz.

Ambulanslarımızın iş yoğunluğunu artıran, özellikle siyasiler başta olmak üzere, onun yakını, bunun akrabası, şeklindeki gereksiz vakaların elenmesi ve hasta nakillerinden acilen vazgeçilmesidir.

Yaşanan bu ve benzeri pek çok olay, 112 çalışanlarının yaşadığı zorlu çalışma koşullarını ve tükenmişliği bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kan şekerinin 52’ye düşmesi, çalışanların sağlığının ne kadar büyük bir risk altında olduğunu da göstermektedir.

Bir personelin yemek yiyememesi, insani ihtiyaçlarını giderememesinin sorumlusu yöneticilerdir. 112’lerin pek çok sorunu vardır. Maalesef mevcut sorunları çözemeyenler, yeni sorunlar üretmekte oldukça mahirdirler. Her şey kanunla çözülmez. Yemek yiyemeyen personele “belli bir saatte yemek molanız yok” demek ne demektir. Mevzuatta şu saatler arasında yemek ve ihtiyaç molası demeyebilir. Ancak, her çalışanın zorunlu ihtiyaçları için belli zaman aralıklarında molası vardır ve olmak zorundadır.

Özetle; Sağlık Bakanlığı 112 çalışanlarımızın çalışma koşulları üzerinde düzenleme yapmalıdır.