Kimler aile?
Nereden çıktı bu demeyin. Sayın Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu’nun “Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı koca oluyorsunuz…”
“Aile yapısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun temelini aile oluşturur. Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı koca oluyorsunuz” sözleri tartışmaları da beraberinde getirdi. Sayın bakanın bu sözleri, ülkemizde sağlık sebepleriyle, ekonomik sebeplerle, sosyal sebeplerle çocuk sahibi olamamış pek çok aileyi derinden üzmüştür. Ağlatmıştır. Rencide etmiştir.
Özellikle yıllarca tedavi görüp çocuk sahibi olamamış veevlat edinmiş aileleri de derinden yaralamıştır.
Sayın Sağlık Bakanımız bu sözlerin yerine keşkeçocuk sahibi olamamış olan ailelere, Sağlık Bakanlığımıza bağlı sağlık kuruluşlarında ve tüp bebek merkezlerimizde her türlü kolaylık sağlanacaktır.
Çalışan tüm annelere gerekli olan kreş desteği verilmesi için çabalayacağız.
Aile yılı da olması sebebiyle annelik izinlerini uzatacağız vb. ifadeler kullanabilseydi.
Mesela bir annenin hasta olan çocuğunun başında refakatçi kalabilmesi için refakatçi raporunda “ölüm riski taşımaktadır” ibaresi istendiğini, raporda “ölüm riski taşımaktadır” ibaresi olmazsa annenin çocuğuna bile refakat edemediğini sayın bakanımız biliyor mu?
Devlet hastanelerimizin genelinde kreş olmadığını, kreşi olan hastanenin tek tük olduğunu, pek çok ailenin mağdur olduğunu, kreş ve bakıcı sorunu yaşadığını biliyor mu?
Aynı tv programında depremle ilgili açıklamanıza istinaden,
Sağlık kuruluşlarının pek çoğunun depreme dayanıksız olduğunu, yenilenmesi gerektiğini, bir türlü yenilenmediğini, sadece İzmir ilinde 12 Devlet hastanesinin depreme dayanıksız olduğunu, acilen yenilenmesi gerektiğini, sağlık personellerinin bu hastanelerde görev yapmak istemediklerini biliyor musunuz?
Sağlık Bakanlığının asli görevi, koruyucu sağlık hizmetlerini en iyi şekilde vererek vatandaşın hasta olmasının önüne geçmektir. Mesela, ülkemizde insan sağlığını etkileyen, binlerce vatandaşımızın kanser olduğu ve devlete çok büyük tedavi yükü olan şu ortamda, kanser yaptığı bilinen pek çok yiyecek içecek marketlerde, dükkânlarda satılmaktadır. Neden yasaklanmaz?
Bakanlığınız çatısı altında olan Sağlık çalışanlarının, ağır çalışma koşulları, düzensiz mesai saatleri, yüksek stres altında yapılan görevler, aile birlik bütünlüğünü bozan atamalar, emeklilik sistemine dair belirsizlik, ekonomik sıkıntılardan dolayı var olan evlilik düzenlerini bile korumak büyük bir mücadeleye dönmektedir.
Pek çok sağlık çalışanımız, büyük bir özveriyle ilgilendikleri çocuk hastalarına anne şefkati gösterirken; ben bu koşullarda nasıl çocuk sahibi olur, nasıl yetiştirebilirim endişesini de taşımaktadır.
Çocukları olmayan karı kocaların bu tercihleri, sorumluluk almak istememekle ilgili değil, mevcut sorumluluklularının ağır yükü, gelecek endişesi ve geleceğe olan güvensizlikle alakalıdır. Bizim ailelerimiz ne zaman ki, yarın ne olacak endişesi taşımadan yaşarsa, o gün çocuk yapmaya da, nasıl yapacağını da, normal doğumla mı, sezeryanla mı dünyaya getireceğine karar verir. Siz müsterih olunuz.