Sağlık çalışanları için tepki çeken karar: Hastalık ölümcül değilse refakat izni yok!

İzmir’de, yatalak olan birinci derece yakını için refakat izni isteyen sağlık çalışanının başvurusu reddedildi. Gerekçe olarak ise hastanın sağlık raporunda “refakat edilmediği taktirde hayati tehlikesi vardır” ibaresinin yer almaması gösterildi.

İzmir’de görev yapan bir sağlık çalışanı, rahatsızlığı nedeniyle yatalak olan birinci derece yakınına bakmak amacıyla sağlık kurulu raporu çıkarıp, 3 aylık refakat izni için İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurdu.

İl Sağlık Müdürlüğü görevlileri ise Sağlık Bakanlığı’nın İzin Yönetmeliği gereği raporda “Refakat edilmediği taktirde hayati tehlikesi vardır” ve “Sürekli ve yakın bakım gerekmektedir” şeklindeki iki net ifade yer almadığı gerekçesiyle izin başvurusunu reddetti. Karar, yazılı olarak hastanenin başhekimliğine bildirildi.

“KABULLENİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL”

Duruma tepki gösteren ve Türkiye’nin birçok yerinden benzer şikayetler aldıklarını belirten Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Sağlık Bakanlığı açıkça ‘Hastanın ölüm riski, hayati tehlikesi yoksa refakat izni kullanamazsınız’ diyor. Bu da kabullenilebilir bir durum değil” dedi.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan Doğruyol, Sağlık Bakanlığı’na çağrı yaparak şunları söyledi:

“Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce bu yanlıştan dönmesi gerekiyor. Memurların birinci derece yakınları eş, anne, baba, çocuk gibi bir yılda 3+3 ay yani 6 aya kadar refakat izni kullanabilirler. Ancak Sağlık Bakanlığı, bu refakat izni ile ilgili yayınladığı yönetmelikte hayati risk taşıması zorunluluğu ibaresinin sağlık kurulu raporuna konulmasını istiyor. ‘Ölüm riski taşıması gerekir’ diyor, hastaya refakat edilebilmesi için. Sağlık Bakanlığı, sağlık konusunda daha hassas olmalı. Bir hemşire ya da doktor arkadaşımızın 3-4 yaşında bakıma muhtaç olan bir çocuğu hastanede yatalak haldeyse ne olacak? ‘Ölüm riski taşır’ ibaresi istenmesini anlayamıyoruz.

“SAĞLIK HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR”

Doktor arkadaşlarımızın yazdığı raporda ‘Refakate ihtiyacı vardır’ deniliyor. Ancak ‘Tek başına hayatını idame ettiremez’ diye yazılan raporlar bile il müdürlüklerinden geri dönüyor. Tüm memurlar bu refakat iznini rahatlıkla kullanırken Sağlık Bakanlığı’nda bu tür sıkıntıların yaşanması üzücüdür. Sağlık Bakanlığı’nda personel yetersizliği var. Maalesef bazı bakanlıklarımızda ise personel fazlası olduğu bilinmekte. Ancak sağlık her şeyin önündedir. Çocuk, anne veya babanın sağlık sorununda sağlık çalışanını refakat ettirmemek çok üzücüdür. Bunun kabul edilebilir tarafı da yoktur.”