Sendikacı yöneticiler !
Memurların bir sendikaya üye olabilmesi öyle kolay değildir.
Memurun bir sendikaya üye olabilmesi için EK-1 Formu denilen sendika üyelik başvuru formuna, bir sendikadan istifa edebilmesi için ise EK-3 formu denilen üyelikten çekilme formuna ihtiyacı vardır.
Bu formlar genellikle memur sendikaları tarafından matbaalara bastırılır, bir sendikaya üye olacak ya da üyelikten ayrılacak kişilere ulaştırılır, ilgili memurlar üç nüsha olarak doldurulan her bir formun ilgili bölümüne ıslak imzalarıyla imzalamak zorundadır. İmzalanan üye formu sendika genel merkezine gider, sendika genel merkezi tarafından onaylanan üyelik formunun ilgili kurumun evrak kaydından geçmesiyle işleme girer.
Hele ki, sizin üye olmak istediğiniz sendika, siyasetin kontrolünde, idarecilerin desteklediği bir sendika değilse, üye olmanız daha çok zorlaşır. İşte o zaman üzerine vazife olan olmayan, siyasete yaranmak peşinde olan bazı amirler de işin içine girerek olaya müdahil olurlar. Özellikle Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan pek çok idareci arkadaşımızın idareci olabilme kriterleri siyasete yaranmak üzerine kurulu olmasından dolayı Maalesef Sağlık Bakanlığında sendika üyelikleri için idarecilerimizin müdahalesi çok daha fazla olabilmektedir.
Kimi amirler sendika işlerini kendilerine görev edinerek, direk müdahil olabildiği gibi, bazı amirler de iktidarın yanındaki sendikanın personele yaptığı ve yapacağı görev yerini değiştiririz, sana destek vermeyiz vb. tehditlerle ya da, seni müdür yaparız, senin geçici görevini tayinini yaparız gibi vaatlerde üye çalışmalarına direk ya da dolaylı katılabilmektedirler.
Mesela; bir idareci, bir sendika yetkilisi için diyor ki, o sendikacı o sağlık kuruluşuna nasıl giriyor? Yanına gelen personellere diyor ki? Ben A sendikasına üyeyim siz hangi sendikaya üyesiniz?
Bir kurumda ita amiriyseniz idareciyseniz kanunları bileceksiniz. Elbette herkes her konuyu bilmeyebilir. Ancak, bilmiyorsanız da öğreneceksiniz. Sendikal faaliyetlerle ilgili kanundan, genelgelerden, yönetmeliklerden mevzuattan uzak, sadece aklına gelen ifadeleri sarf etmek bir yöneticiye yakışmaz. Hangi sendika yetkilisi olursa olsun, her kuruma istediği zaman ziyaret edebilir. Bir idareci tarafından bunun engellenmesi veya engellenmeye çalışılması, sendikal faaliyetlerin engellenmesi çerçevesinde suç teşkil eder.
Bir sendika görevlisinin yaptığı açıklama için, idari soruşturma inceleme yürütülemez. Konuyla ilgili genelgeler mevcuttur. Herhangi bir sendikacının yaptığı açıklama için inceleme soruşturma yaparsanız, suç işlemiş olursunuz.
Sendika üyelik formlarını masanıza koyup, bu imzalar birbirine benziyor mu? benzemiyor mu? diye yorum yapamazsınız. Siz kriminal laboratuvar yetkilisi değilsiniz. Üye olan veya istifa eden memurun imza bana ait değildir diye bir şikâyeti varsa gerekli iş ve işlemleri elbette yapabilirsiniz.
Bir kamu kurumunda idareci arkadaşlar, çalışan personeller için bir komisyon kurmuş. Nöbetli çalışılan bir birimde bazı çalışanlar için nöbet tutmayacaklar, gündüz mesaisine gelecekler diye. Neye göre? Kime göre? Peki nöbet tutamayacak ise, o arkadaşımızı verelim bir devlet hastanesine gündüz mesaisine gitsin. Neden kamu zararı oluşturuyorsunuz? Siz bilmez misiniz ki devlet memurları mevcut kanun genelge yönetmelik ve mevzuatlar çerçevesinde iş ve işlemlerini yürütmek zorundadırlar.
Ülkemizin her bir köşesindeki idarecilerimizin görevi, sendika işleriyle uğraşmak değildir. Personelin çalışma şartlarını iyileştirmek, vatandaşlarımızın kaliteli hizmet almasını sağlamak için çaba harcamak olmalıdır. Bırakın sendikal faaliyetleri sendika yetkilileri yapsın.
Her ne kadar bazı sendikalarımız sendikal faaliyetlerden oldukça uzak olsa da, biz işimizi doğru yapmak için çabalayacağız. Hiçbir kurum, kuruluş, şahıs bizim düşmanımız değildir. Asıl olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birlik ve bütünlüğüdür. Devletimizin ve Milletimizin menfaatlerinin korunmasıdır.