Memur açlık sınırında…

Dün itibarıyla kamuda çalışan işçilerimize % 45 oranında zam yapılarak, en düşük işçi maaşının 15 bin TL seviyelerinde olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı açıkladı. İşçilerimize hayırlı olsun. Emin olun ki, bu ekonomik koşullarda işçilerimizin alacağı maaşta geçimlerine yetmeyecektir.

Ancak memurlarımızın hali daha kötü ve içler acısıdır.

Bu gün yeni göreve başlayan bir hemşire, bir öğretmen 13-14 bin TL maaş almaktadır. Ortalama ev kirasının 8-10 bin TL olduğu bir ortamda memurun geçinebilmesi neredeyse imkansız hale gelmiş ve memur açlığa mahkum edilmiştir. 

Temmuz ayına beklemeden memur maaşlarıyla ilgili yeni bir düzenleme acilen yapılmalı ve yoksulluk sınırının 33 bin TL olduğu ortamda en düşük memur maaşının 25 bin TL seviyelerine getirilmesi gerekmektedir. Memur soyut olan devletin, somut devletin varlıklarıdır. Memurun ortalama geçim standartlarında olması gerekir ki, memurun şahsında devlet itibar kaybetmesin.

2023 Ocak ayında asgari ücrete %54.7, tüm vergi ve harçlara %122 zam yapılırken, memur ve emekliye yüzde 25 zam yapıldığına ayakta alkışlayan sözde sendikacıların bu gün Sayın Cumhurbaşkanını zorda bırakmayalım. Hükümeti zorda bırakmayalım mantığıyla zam istemekten imtina etmesi akıl mantık işi değildir.

2013 yılında hükümetin 223 TL zam vereceğiz dediği yerde,123 TL maaş zammına imza atan sendikadan ancak bu beklenir. 

Kamuda çalışan işçi kardeşimizin yaklaşık 22 bin TL, Mühendisin, eczacının 18-19 bin TL maaş aldığı bir ortamda memur yok sayılmıştır. 

2002 de memur emeklisi ortalama asgari ücretten yüzde 172 oranında fazla para alırken, emekli maaşları ortalaması 2023’te asgari ücretin altına düşmüştür. Memur emeklisine 2002’den bu yana asgari ücrete yapılan zam kadar artış yapılsaydı, bu gün memur emeklisinin maaşı yaklaşık  23 bin TL civarındaolacaktı.

Kamu da çalışan 32 yıllık Mühendisin 2023 yılı nisan ayı maaşı 20.092,50 TL.dir

Özetle, memura ek zam elzemdir. Ve bu gün olduğu gibi,enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde memur maaşlarının Eşel-Mobil sistemiyle ödenmesi, yani enflasyon artışının her ay maaşlara yansıtılması ancak reel kaybı önleyebilir. Tabi TÜİK’inenflasyon rakamları değil, gerçek enflasyon oranlarıyla.

Biz biliyoruz ki, memuru yok sayanlara memur da yok sayacaktır.