24 Temmuz 2023 Tapumuz Lozan
Anadolu’yu merkeze alıp yüzlerce yıl tarih ve coğrafya inşa eden Türkler, 1. Dünya savaşından sonra Anavatanları Anadolu’dan da sürülmeye tarih dışına itilmeye, siyasi tarihten silinmeye çalışılmaktaydı. Türkler, batılı ülkeler tarafından bölgesel ve küresel iktidar alanından dışlanıyor, sürekli vesayet altında tutulacak bir yapıya hapsedilmek isteniyordu.
Batının baskısıyla imzalanan Sevr antlaşmasıyla Anadolu’dan sürülmeye çalışılan Türkler Anadolu’nun direnişiyle yeniden küllerinden doğdu ve Türk düşmanlarının oyunu bozuldu. Türk düşmanları başaramadılar.
Sevr anlaşması ile Anadolu’dan süremedikleri Türkler, Lozan antlaşmasıyla, Türkiye’nin uluslararası alanda milli bir devlet olarak statü kazanmasını sağladı. Tüm dünya, Türk milletinin, tarih yapıcı, coğrafya inşa edici siyasi genetiğini biliyordu. Hedeflenen sadece Osmanlı’yı dağıtmak değil, Türk milletinin siyasi genetiğini yok etmek ve yeniden var olacak olan yeni bir Türk devletinin önünü ebediyen kapatmaktı.
Lozan antlaşmasıyla daha Cumhuriyet ilan edilmeden Türkiye devleti kabul edilmiş oldu. 1. Dünya Savaşından sonra Türklerin sonunun geldiğini düşünen batılı devletlerin oyununu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Anadolu halkı imkansızlıklar içerisinde kazandığı savaşla bozdu. Lozan Türkiye’nin uluslararası alanda, ekonomik ve siyasi bağımsızlığın sağlandığı belgedir. Lozan, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varoluş belgesidir. Siyasi görüşü, dili, dini, ırkı, mezhebi, meşrebi her ne olursa olsun, ülkemizde yaşayan her vatandaşımız Lozan’a sahip çıkmalıdır.
Lozan antlaşmasıyla Henüz kurulmamış olan Türkiye Cumhuriyeti devletini dünya tanımış oldu. Sevr Anlaşmasıyla Türklere dayatılan 433 maddede müzakere bile söz konusu değilken, Türkiye Lozan’da kazanan devlet olarak masadadır ve her madde tek tek müzakere edilmiştir. Lozan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tapusudur. Lozan antlaşmasında öncelik sıralamamız tam bağımsızlık, kapitülasyonlar ve Ermeni devleti meselesiydi.
Çok konuşulan konulardan bir tanesi Lozan’ın gizli belgelerinin olup olmadığıdır. Pek çok araştırmacı Lozan’ın gizli belgelerinin olmadığını araştırmalara açık olan Fransız, İtalyan, İngiliz arşivlerinde de böyle bir belgeye rastlamadıklarını ifade etmektedirler.
Lozan’a neden asker olan İsmet paşa gönderildi? Savaştan yeni çıkmış bir millet, diplomatı olmayan bir millet. İsmet Paşanın Atatürk’e yazdığı bir mektupta “Beni kurtlar sofrasına göndererek feda ettin Paşam” dediği ifade eldir. İsmet Paşanın karşısındakilerden birisi de zamanın çok deneyimli diplomatlarından olan Lord Curzon, Lord Curzon’un Türk delegasyonuna lafını geçiremediği için, İngiltere’de Başbakan olacakken İngilizlere göre Lozan’da başarısız olduğu için, başbakan olma yolunun da kesildiği rivayet edilir.
Ankara’dan Türk heyetine gönderilen bütün telgrafların İngilizler tarafından şifrelerin kırılmasıyla, Lozan’da başkaları tarafından açılıp okunduğu da konuşulanlar arasındadır. Musul’da Türk heyetinin referandum istediği, referanduma izin verilmediği, karşı tarafın Kürt aşiretlerinin bile yüzde 99’unun Türkiye’yi istediğini bildiği için referanduma karşı çıktığını, Lord Curzon’un “Musul halkı referandumdan anlamaz. Bunlar kağıtları yerler” diyerek aşağıladığını, toplantıda bir ara “Türkiye’ye verelim” denilecek gibi olsa da Curzon’un “Biz burada petrol için kan döktük vermeyiz” dediğini ve 1926’da BM’de karar çıkartarak Musul’u kaybettiğimizi, Musul neden kaybedildi? Diyenlere Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Biz Musul’u terk etmedik. Biz Türkiye’nin kendisini güçlü hissedeceği ileri bir tarihe bıraktık” dediğini, Müzakere edilen konulardan bir tanesinin de 12 adalar meselesi olduğunu, ancak 10 yıl önce kaybedilen adaların, istendiğini ama alınamadığını,. Bozcaada ve Gökçeada’nın güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye bırakıldığını, her vatandaşımızın bilmesi gerektiğini düşünüyorum. “Lozan 100 yıl sonra geçersiz olacak” diye ortalıkta gezen bir şehir efsanesine de, inanmamak gerekir ki, eğer böyle bir şey olacaksa, imzası olan ülkelerin yeniden bir araya gelmesi gerekir.