Yine Aynı Tiyatro
Her iki yılda bir memur maaşlarının belirlenmesi için toplu sözleşmeler yapılmaktadır.
Önümüzdeki iki yılın memur maaşlarının belirlenmesi için bu yıl da Ağustos ayında 7. Dönem toplu sözleşmeler yapılacaktır.
Peki bu yıl yapılacak olan toplu sözleşmelerde memurun lehine bir şey çıkar mı? Bize göre çıkmaz.
Maalesef bu toplu sözleşme döneminde de, geçtiğimiz yıllarda oynanan tiyatronun
son perdesini tüm memurlar olarak hep birlikte izleyeceğiz.
TOPLU SÖZLEŞME DEĞİL TOPLU TİYATRO
Peki neden toplu sözleşme yapılıyor derseniz? Millet bizi pazarda görsün mantığı.
Siz toplu sözleşme masasına otursanız da, oturmasanız da, %2,5 luk, %3,5 luk zamlara imza atsanız da atmasanız da, Yıllardan bu yana Sayın Cumhurbaşkanı ne takdir ettiyse memurlara o kadar zam verilmiştir.
Normal şartlarda toplu sözleşmede ne imzalanmışsa, onun dışına çıkılmaması gerekir. Ancak, toplu sözleşmenin bir hükmü olmadığı için, Sayın Cumhurbaşkanı 3 verdik diyor, hükümet 3 veriyor. 5 verdik diyor, hükümet 5 veriyor.
İddia ediyoruz ki, toplu sözleşmelerde yetkili olup, etkili olamayan siyasetin kontrolündeki sendikalar olmasaydı, bu gün memurun maaşı ve özlük hakları daha iyi olabilirdi.
TÜİK İNANDIRICILIĞINI YİTİRMİŞTİR.
Memur yıllarca, inandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla, yani sözde enflasyon oranlarında verildiği iddia edilen zamlarla her geçen gün fakirleşti.
Mesela, 2013 Yılında yapılan toplu sözleşmelerde hükümetin önerdiği (3+3) karşılığı olan 223 TL zam teklifine, Memur Sen kabul etmeyerek net 123 TL zamda ısrar etmiş, ısrarlar sonucunda hükümete daha az zammı kabul ettirmeyi başarmış ve memurların hükümetin teklifinden daha az zam almasını sağlayarak, işverenin teklifinden daha az maaş zammında ısrar edip, zam alarak, sendikacılık tarihine geçmişti.
Bu tür sendikalar maalesef memura kambur, devlete yüktür.
Maaşlarımız tek kalem olsun diyoruz 5 kalem oluyor.
Maaş zammında seyyanen verilen 8 bin TL taban aylığa yapılmayarak, emekli maaşının 4 bin TL, emekli ikramiyesinin de 200 bin TL eksik ödenmesi sağlanıyor.
Gerekli yasal düzenlemelerin yapılmamasından dolayı sağlıkta şiddet artarak devam ediyor. Hastane girişlerine konan X RAY cihazları hiçbir işe yaramıyor. Hasta yakınları belinde silahla hastanelerde geziniyor. Uygulanan sağlık politikalarından dolayı her gün onlarca sağlık çalışanımız şiddete maruz kalmaktadır. Sağlıkta şiddet adeta sağlıkta teröre dönüşmüştür.
Sözleşmeli yöneticilikle hastane yönetimlerinde liyakat yok. Adalet yok. Çalışma huzuru yok.
Tüm bu gerekçelerle siyasi partilerin emir eri olan sendikaların dışında olan 19 sendika ve 2 Aile hekimliği derneğiyle iki günlük iş bırakma eylemi yapılmaktadır.