Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Konumuz; ağustos ayı içerisinde memur sendikaları ile hükümet yetkilileri arasında yapılan ve sonuçlanan memur maaş zamları artışı.
Her iki yılda bir yapılan toplu sözleşmelerde 2024 ve 2025 yıllarında memur maaşlarına yapılacak olan maaş zamları görüşüldü. Sözde anlaşma sağlanamadı. Anlaşma sağlanamadığı için hakem kuruluna gidildi. Hakem kurulu hükümetin teklif ettiği rakamların aynısını hiç değiştirmeden onaylayarak, hükümetin verdiği teklifi kesinleştirmiş oldu.
Memur Sen 2024 yılı için her 3 ayda bir enflasyona göre maaş güncellemesi ve belli oranlarda zam isterken, 2025 yılı için ise 6 ayda bir zam talebinde bulundu.
Şimdi sormak gerek. 2024 yılında her 3 ayda bir zam isterken, 2025 yılında neden 6 ayda bir zam istediniz? Çünkü taleplerinizde bile samimi değilsiniz.
Memur Sen’in taleplerinin karşısında, hükümetin ilk teklifi 2024 ilk 6 ay %14 ikinci 6 ay %9, 2025 yılı için ilk 6 ay %6, ikinci 6 ay %5 oldu.
Hükümetin ikinci teklifi ise, 2024 yılı maaş zammı için sadece ve sadece 1’er puan artırarak, %14’ü %15, %9’u da %10 yaptı.
Görüldüğü gibi her şey baştan planlanmış.
Yani 1. Teklifi yapmadan, ikinci teklifte düşünülmüş %14 %15’e, %9 %10’a düzlenmiş.
Tabi yetkili sendika bu teklifleri kabul etmemiş ve konu hakem kuruluna gitmiş.
Sonuç değişmemiş yine aynı. Aynen geçmiş yıllarda olduğu gibi. Maaş zamları 0,5 puan bile artırılmadan aynı teklif hakem kurulundan geçerek, 2024 ve 2025 yıllarının maaş zamları kesinleşmiş.
Tabi yetkili sendika Memur Senin kendini bir şekilde göstermesi gerek. Milyonlarca üyesine mesaj vermesi gerek. Ne yapması gerek?
Kesinleşmiş ve yargı yolu da kapalı olan hakem kurulunun kararına şerh koymuş.
Bu nasıl bir mantıktır? Nasıl bir düşüncedir anlamak mümkün değil.
Açıklama yaparken bile, halen peyzaj memurlarıyla ilgili rötuşlar yapıldı. Bilmem hangi konularda çalışmalar yapılacak diye anlatıyor. Cekli caklı ifadeler.
Her yıl kazanımlarımız var diye anlatılanlara bakıyorsunuz, sıfıra sıfır elde var sıfır.
Temcit pilavı gibi her yıl önümüze koyulan ve bir türlü sonuç elde edilemeyen sorunlar yumağı.
Bakıyorsunuz hemen her toplu sözleşmede kazanım diye sunulan bir türlü kazanıma dönüşemeyen konular.
Merkez bankasının bile 2024 yılı enflasyon beklentisinin %33 olduğu yerde, Memura %25 zam vermekte nedir ki?
TÜİK’in yıllar aylar sonra haziran ve temmuz enflasyon rakamları gerçek enflasyon rakamlarına yansıttığını düşünüyoruz. Temmuz ayı enflasyon %9.09 yıllık ise %58.94. elbette yıllık enflasyon geride kalan 10 aylık enflasyon düşük gösterildiği için yıllık enflasyon gerçekleri yansıtmıyor. Şimdi tekrar soralım.
Sadece haziran ve temmuz ayı yani iki aylık enflasyon rakamları toplamı %18.58. Görülüyor ki yılbaşında verilecek olan zammın karşılığı 3 aylık enflasyon olacak.
Yani memura verilen zammın bir mantığı manası yok.
Ondan dolayı diyoruz ki, kanunun eksikliği ve yetkili sendikanın beceriksizliğinden dolayı toplu sözleşmelerde zaman kaybetmeye gerek yok.
Zaten her konuda olduğu gibi memur maaş zamlarında da son söz Sayın Cumhurbaşkanımızın.
Tabi suçlu aramak gerekirse, suç yada suçlu Memur Sen değil.
Memur Sen’in varlık sebebi zaten AK Parti iktidarı. Bundan dolayıdır ki, Memur Sen üzerine düşen görevi yapacak ve yapıyor. Kimse yadırgamasın. Sorun Memur Sen’e destek veren memurlarda diyeceğim ama, memurlarımız da diyecek ki, “siz ortamı görmüyor musunuz?” elbette görüyoruz. Siyaseten gelen yöneticilerin memura yaptığı baskıyı, haksız, usulsüz, adaletsiz verilen cezaları, personeller arasında yapılan adaletsizlikleri, bilmem hangi siyasinin kızı, bilmem kimin gelini, damadı diye yapılan ayrımcılıkları elbette görüyoruz. Görüyoruz da, bu işin sonu nereye gidecek?
Memur maaş zamlarındaki her kuruş kayıpta, sarı sendikalara üye olan memurlarımızın da payının olduğunu unutmamak gerek.