İzmir 112’de sorunlar bitmiyor

Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkan Yardımcısı 112 Çalışanı Kadir CÜCEMEN’in İzmir 112 Acil Sağlık Hizmetlerindeki Sıkıntılar ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Bir zamanlar Türkiye’ye örnek olan İzmir 112 Acil Sağlık Hizmetleri, bu gün Hizmet binaları, personelin çalışma huzursuzluğu, çalışma şartları, mevzuata uymayan uygulamalar açısından maalesef her geçen gün daha da kötüye gitmektedir.
112 Acil Sağlık Hizmeti veren çalışanlarımızın hizmet verdikleri fiziki istasyonların olumsuz barınma koşulları, hastalığından dolayı 3 beş gün rapor alan personelin raporunun hakem hastaneye gönderilmesiyle personele yapılan psikolojik baskı (mobbing), hiçbir yasal dayanağı olmadan personeliyle birlikte 112 ambulanslarının çalışanlarının yer değiştirmelerinden 112 istasyonlarının hizmet verdiği bölgelerin plansız kurulmasına kadar onlarca problem tüm çabamıza rağmen çözüme kavuşmamakta ve artarak devam etmektedir.
Yaz döneminde bazı günlerde 30 civarında 112 istasyonunun kapanmasının sebebi tam bir yönetim sıkıntısıdır. İstasyonların kapanmasının gerekçesinin, personelin izin veya rapor alması olarak gösterilen yaz döneminde, asıl gerekçe personelin yasal olan yıllık iznini kullanması değil, zor durumda olan personellere verilmeyen yasal yıllık izinleri sonucunda, alınan sağlık istirahat raporlarıdır.
Bu gün bile genel olarak personelin mesaide olduğu bu aylarda da pek çok istasyon kapatılmaktadır. İhtiyaç olan bölgelere yeni istasyon açılmazken nüfus planlamasından uzak farklı talepler üzerine önceliği olmayan bölgelere yeni istasyonlar açılmaktadır.
Merkezde yoğunluktan yemeğini yiyemeyen, tuvalete bile gidemeyen bölgeye istasyon açılmazken bir ilçeye ya da bir üniversiteye istasyon açmak hangi aklın ürünüdür anlamak mümkün değildir.
Hastalık raporlarından dolayı yaklaşık 40 112 ambulansının tüm personeline “Çalışan sağlığı ve güvenliği komisyonu artan istirahat raporları konusunda toplandı. Personelimizin sık rahatsızlanıp rapor aldığı görülen istasyonlarımızda günaşırı nöbetlerin bunu arttırdığı için bu istasyonlarımızın nöbet listeleri korumaya alınacaktır. Bu istasyonlarımızda bu amaçla ayın başında gönderilen liste dışında nöbet değişimi yapılmayacaktır.” Diye mesaj atılarak, nöbet değişemezsiniz diye ceza verilmesi, şimdilik ertelenmiş olsa da, tüm personele ayda 8 nöbet tutacaksınız diye ısrar edilmesi ve fazla mesaiyi istediğimiz istasyonda tutacaksınız diye diretilmesinden daha açık bir psikolojik baskı yapılabilir mi?
Hizmetin aksaması ve çalışanların huzursuzluğunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de, personele yapılan psikolojik baskıdır. Baskının yerine, diyalog olsaydı, yazın kapanan 112 istasyonu sayısı 30 değil, belki de 3-5 olurdu. Elbette çalışma düzenini idare sağlayacaktır. Ancak, diyalogdan uzak, baskıcı, ben bilirim, ben yaparım siz uyarsınız mantığıyla yapılan uygulamaların sonucunda kapatılan istasyonların faturasını yine sağlık çalışanları ve vatandaşlarımız çekmektedir.
Yönetimin görevi istirahat raporları artan istasyonlarda, rapor alan personelden ziyade rapor almayan personeli cezalandırmak, personele psikolojik baskı yapmak değildir. Neden bu kadar çok rapor alınıyor diye huzursuzluğun kaynağını tespit etmek için araştırmaktır. Çalışan personellerin moral ve motivasyonunu bozmak değildir.
Valilik oluru olmadan Canınızın istediği şekilde 112 ambulanslarını izmirin bir ucundan diğer ucuna günübirlik çekemezsiniz. Yönetim olarak göreviniz ambulansların bölge planlamalarını sağlıklı bir şekilde yapmak, ambulansları acil olmayan vakalarda kullandırmamaktır.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yayılan görüntüde öğrenci yurdundaki bir gencin sevgilisine gitmek için ambulans çağırdığını söylemesi tam olarak bizim anlatmak istediğimiz konudur. 112 Ambulanslarının gittiği vakaların yaklaşık %70 i acil vakalar değildir. İş yoğunluğunu artırmaktadır.
​Tüm bu yoğun çalışma temposuna rağmen, 112 Acil Sağlık Hizmetinde görev yapan çalışanlarımıza ödenen ek ödeme (teşvik ödemesi) hastanelerimizde çalışan meslektaşlarının kat be kat altındadır.