Hedeflenenden %10 daha fazla vergi toplamak;

31.05.2022
A+
A-

Vergi, kökleri eski çağlara kadar uzanan bir kavram. Bu gün modern devlet anlayışında ise,  devlet harcamalarının düzenli vergilerle finanse edilmesi anlamında modern bir kavram haline gelmiş. Ancak, tarihsel süreçte vergiler devletlerin en temel ve en büyük gelir kaynakları haline gelmiş. Bu süreçte devletlerin temel gelirleri vergilerden oluşmuş ve vergi devletlerine geçiş gerçekleşmiş.

1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren 2021 Bütçe Kanununda hedeflenen vergi gelirleri 1 trilyon 59 milyar TL iken, tahsil edilen toplam vergi geliri ise 1 trilyon 165 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Gerçekleşme oranı yüzde 110 olmuş. Maliye bakanlığının tablosuna göre hedeflenenin altında kalan vergi türü ise yüzde 6,57 ile değerli konut vergisi olmuş.

Maliye Bakanlığı internet sayfasında yayınlanan 2021 yılında tahsil edilen vergi gelirleri tutarına göre tahsil edilen toplam vergi geliri 1 trilyon 165 milyar TL. 2021 Bütçe Kanunu’nda tahsil edilmesi hedeflenen vergi geliri tutarı 1 trilyon 58 milyar 147 milyon TL imiş. Yani toplam vergi gelirleri hedeflenenin üstünde gerçekleşmiş.

1 trilyon 165 milyar TL vergi tahsilatının, yurtiçinde alınan KDV toplamı 123 milyar 444 milyon TL, ithalde alınan KDV toplamı 261 milyar 885 milyon TL olarak açıklanmış. Yurt içinden alınan KDV oranının yurt dışından alınan KDV oranının yarısından daha az olmasının manası aynı zamanda dışa bağımlılığımızın da bir göstergesi olduğunu unutmamakta fayda var.

Tahsil edilen toplam ÖTV tutarı 205 milyar 392 milyon TL olmuş. Tahsil edilen ÖTV’nin içindeki en yüksek pay ise, 67 milyar 620 milyon TL ile tütün mamullerinden oluşmuş. Yani sigaranın vergisi ÖTV’nin lideri konumunda.

KDV ve ÖTV’nin toplam tahsilat tutarı 590 milyar 721 milyon TL ve toplam vergi gelirleri içindeki payı ise yüzde 50,7 olmuş. Diğer dolaylı vergilerle beraber tüm dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 64,6, dolaysız vergilerin payı ise yüzde 35,4 olarak gerçekleşmiş.

Son yıllarda ekonomimizin lokomotifi olarak değerlendirilen değerli konut vergisinden 23 milyon TL tahsilat yapılmış. Özellikle sıfır konut satan müteahhitlerin incelenmeye ihtiyacı var gibi.

Gelir vergisinden tahsil edilen tutar ise, 219 milyar 632 milyon TL. Ancak bu gelirin 201 milyar 347 milyon TL’si ücret gibi stopaja tabi gelirlerden oluşmaktaymış. Bu vergi türünün genel itibarıyla sabit ücretlilerden işçiden, memurdan, asgari ücretliden alındığı da bilinmekte.

Gelir vergisi içindeki diğer kalem ise, basit usul mükelleflerinden alınan 2021 yılında son kez alınan,   vergi tutarı olmuş. 26 Ekim 2021’de yapılan düzenleme ile 2021 yılı gelirleri de dahil olmak üzere gelir vergisinden istisna edilmiş. O nedenle, 2021 yılı gelirleri gelir vergisinden istisna edildiğinden basit usul mükellefleri 2022 yılında beyan etmeyecek ve dolayısıyla gelir vergisi de alınmamış olacak.

1999 depremi sonrasında ekonomik kayıpları azaltmak amacıyla çıkarılan ve alınmaya devam eden özel iletişim vergisi (ÖİV), yani deprem vergisi , günümüze kadar alınmaya devam etti. Uzmanlara göre 2002 ile 2020 arasında yaklaşık 70 milyar lira tutarında deprem vergisi toplanmış. 2021 yılında deprem vergisi olarak bilinen Özel İletişim Vergisi’nden tahsil edilen toplam tutar ise 6 milyar 618 milyon TL olmuş. Toplam vergi gelirleri içindeki payı ise önceki yıllardaki gibi yüzde 0,56 olarak gerçekleşmiş.

Ayrıca, Türkiye, vergi takozu diye adlandırılan, bir ücretlinin işverene maliyeti ile net maaşı arasındaki fark bakımından, 2020 yılında iki çocuklu ve tek çalışanlı bir hanede çalışanın ücretindeki yüzde 38,2’lik vergi takozu ile OECD birincisi olmuş. Türkiye’de bekar bir işçinin 2021 yılı itibarıyla işverene maliyeti 4.203,56 TL. Net ücret ise 2825,90 TL. Aradaki fark 1377,66 TL. Asgari ücretteki vergi takozu ise, yüzde 32,8 seviyesinde.

Sözün özü; bir tarafta vergiden kaçamayan sabit ücretliler, diğer tarafta vergi affıyla defalarca yüz milyarlarca liralık vergi borçları silinen bir kesim.  Bir tarafta sayıları 500 bini bulan aylık yaklaşık 2 bin liraya çalışan kağıt toplayıcıları, diğer tarafta bir öğle yemeğine 2 bin lira verenler.

Ne diyelim? “Adaletin bulunmadığı yerde herkes suçludur.”