Üstün yetenekli hemşireler
Hemşire; hem kültürümüzde, hem sözlüğümüzde, kız kardeş demek olan, hemşirelik mesleğini pek çok kişinin istediği ve imrenerek baktığını düşünüyorum.
Oysaki hemşirelik mesleğini tercih eden öğrenciler, genellikle kısa yoldan meslek sahibi olma düşüncesiyle hemşire olmayı tercih etmektedirler. Hemşire olarak okulundan mezun olan hemşirelerimiz ise, ilk iş olarak KPSS’ye girer ve ataması oluncaya kadar da özel sağlık kuruluşlarında iş aramaya koyulurlar.
Genel itibarıyla, önceliği para kazanmak olan özel sağlık kuruluşlarımız da, yeni mezun hemşiremize düşük ücret vererek, mobbing, ağır iş yükü altında ezerler.
Kamu kurumlarına ataması yapılan ve rahata kavuştuğunu düşünen hemşiremiz ise aynı işi yapmalarına rağmen farklı ücret ve farklı özlük haklarının olduğu, 4-A lı memur hemşire, 4-B li sözleşmeli hemşire, çakılı kadrolu hemşire, aile hekimliğinde sözleşmeli hemşire, vekil hemşire vb. ayrı, ayrı istihdam şekilleriyle karşılaşır.
Hemşirelik fedakârlıktır, hemşirelik yardımseverliktir ve en önemlisi de, hemşirelik kendine ve topluma karşı sorumlu olmaktır.
Hemşire; insana, hayata dokunur, etik ve ahlaki değerleri korur, hastaya eğitim verir. Hastaya danışmanlık yapar. Bir hemşire için, bir insana faydalı olabilmenin verdiği mutluluğun, manevi hazzın karşılığı ise hiçbir şeyle ölçülmez.
Hemşirelik dışarıdan görüldüğü gibi koltuğunda çay kahve muhabbeti yapan, tek işi kan alıp, iğne yapmak olarak bilenen rahat bir meslek değildir.
Hemşire, evinde anne, eş, hastanede sağlık personeli, bazen refakatçi, yerine göre de hasta bakıcıdır.
Yaklaşık iki buçuk yıldan bu yana devam eden pandeminin en ağır yükünü, hastayla sürekli iletişimde olan, tedavilerini uygulayan hemşirelerimiz çekmiştir.
Her ne kadar pandemi süresince hemşirelerimizden ülkemizde çok bahsedilmemiş olsa da,
Mesela;
İtalya’da kesintisiz 24 saat çalışıp, yüzündeki maskeyle bilgisayarın üzerinde uyuyakalan salgınla mücadelenin sembolü olan hemşire,
İngiltere’de Aralıksız 48 saat nöbet tuttuktan sonra, hastaneden evine giderken markete uğrayıp, marketin raflarında yiyecek içecek bulamayınca, ağlaya, ağlaya “yiyecek hiçbir şey kalmamış, lütfen kendinizden başkalarını da düşünün, bizi de düşünün, lütfen buna bir son verin” diye çağrı yapan ve bütün İngiliz basınında yer alan hemşire,
İspanya’da “Hastanedeki işimize gitmek, savaşa gitmeye benziyor” diyen ve gündem olanda bir hemşire,
Amerikalılar, “maskemiz yetmiyor, kendimizi koruyamıyoruz” diye ağlayan hemşire,
Almanya Türk kökenli hemşire Canan Emcan’ın “kimse merak etmesin, eğitimliyiz, tecrübeliyiz, hastalarımızın başındayız” diyerek Alman vatandaşlarına verdiği moral günlerce Alman basınının gündeminden düşmeyen hemşire pandemide sembol isimler olmuşlardır. Elbette sadece pandemi döneminde değil, hastaya her zaman en yakın olan, hizmet eden hemşirelerdir.
OECD ülkeleri arasında ve Avrupa’da, kişi başına düşen hemşire sayısında sonuncu olan ülkemizde, personel yetersizliğinden dolayı, ailesinin, eşinin zamanından çalan, çocuklarına yalnız büyüten, fazla mesaiye kalarak diğer memurlardan daha çok çalışanlar yine onlardır.
Pek çok memur gibi, görev yaptıkları kurumlarda idareciler tarafından siyasi baskılardan, kişisel diyaloglardan, sendikalarından dolayı mobbinge uğrayanlarda yine onlardır.
Görev alanları dışında çalıştırılanlar da onlardır.
Hemşire sayısı yeterlimi? Aralıksız kaç saat çalışıyor? Bir sıkıntısı, derdi mi var? Diye düşünmeden hasta ve hasta yakınları tarafından görevleri başında hakarete, küfre, şiddete uğrayanlar, yine onlar.
Bir bebeğin ilk anını, hayata gözlerini açışına şahit olanlar, bir hastanın son anına tanık olanlar da hemşirelerimizdir.
Hemşire sağlıkçı sıfatından ibaret bir meslek değildir.
Kız kardeşlerimize hak ettikleri değeri verelim.
Israrla yok sayıyoruz ama yok saymayalım. Görelim. Anlayalım. Anlatalım.
Yaşadıkları pek çok olumsuzluğa karşı, çözümsüzlüğü çözüm olarak benimsemeden görevlerine devam eden, her zaman bir yol, bir çözüm bulan hemşirelerimize sahip çıkalım.
Tüm hemşirelerimize, liyakate önem veren yöneticilerinin olduğu ve maddi endişelerinin olmayacağı bir meslek hayatı ve umut dolu yarınlara diyorum.