Evde alkol üretimi…
Alkollü içeceklere yapılan zammın sonucu, evde alkol üretimi.
Hani derler ya “ Köşeye sıkıştırdığınız kediye kaçacak bir yol bırakın! Yoksa kedi yüzünüzü tırmalar!” Alkollü içeceklere getirilen yüksek vergiler sayesinde yapılan zammın yansıması, alkol alan vatandaşların içecekleri alkollerini kendilerinin üretmeye başlamasını getirdi. Alkollü içeceğe ödenen yaklaşık her 100 liranın 75 lirası (ÖTV+KDV) vergiye gidiyor. Yani yapılan zamların hedefi belki de vatandaşları alkolden uzaklaştırmaktı ama, maalesef sonucun tersine döndüğü görülüyor. Son yıllarda çevremizdeki pek çok kişiden duyuyoruz. Şarabımı kendim yapıyorum. Rakımı kendim yapıyorum. Biramı kendim yapıyorum diye.
İnternet ortamında bile evde rakının, biranın, şarabın nasıl üretileceğini anlatıldığı videolar mevcut.
Kendi kullanımından ziyade işi ticarete dökenlerde çok sayıda maalesef.
Alkollü içeceklerin fiyatının yüksek olmasının sonucu sadece evde alkol üretimini getirmedi tabi.
Kaçak alkol üretimini de getirdi. Kaçak sigara tütün kullanımını da getirdi. Kaçak alkol üretimi sonucunda, kullanılan alkolden hayatını kaybedenlerinde hayatından olmasını getirdi. Ve olmaya devam ediyor.
Kaçak alkol üretiminin ve satışının daha doğrusu alkolün pahalı olmasının bir yansıması da, ucuz uyuşturucu hapların kullanılmasındaki artış.
Yani, bandrollü alkol satışı düşse de, alkol kullanım oranının çok fazla arttığı ortada.
Kaçak alkol üretimi ya da evde alkol üretimi aynı zamanda halk sağlığı sorununu da beraberinde getirmekte. Mevcut sistemde ülkemizde gıda denetimlerini yapan yetkili bakanlık Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.
2004 yılı ocak ayında İzmir’de 542 kişinin domuz etinden yapılan çiğköfteden yiyerek, bu güne kadar dünyadaki en büyük “trişinozis” hastalığına yakalanma vakasından sonra gıda denetimlerinin Sağlık Bakanlığından alınarak, Tarım Bakanlığına verildi. Ancak, gıda denetimi yapacak personel alımı yapılsa da, Halen Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığının elinde gıda denetimi yapacak yeterli personelinin olmaması, gıda denetimlerini aksatmaktadır.
Oysa ki; 2004 yılından önce gıda denetimleri Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatı olan ve ülkemizin her ilçesinde bulunan İlçe Sağlık Müdürlükleri bünyesinde çalışan Çevre Sağlığı Teknisyenlerimiz gıda denetimleri düzenli olarak yapılmaktaydı. Tarım Bakanlığına aktarılmadan önce her altı ayda bir bu görevi yerine getiriyorlardı.
Tarım Bakanlığı, 2017 yılı aralık ayında, denetim eksikliğinden dolayı, önlem almak adına alkolün tadının acı olmasını sağlayan alkol üretiminde kullanılan Etilalkol’ün her 100 litresine 1,2 gram ‘denatonyum benzoat’ katılacağını açıklamıştı. Ancak bu açıklama da kaçak alkol üretiminin önüne geçemedi maalesef.
Rakı yapımında kullanılan etil alkol satışları sınırlandırıldı. Hatta Eylül 2019’da ek bir önlem daha alınarak eczacılara etil alkolü ecza depolarından sadece aylık olarak 2 litre temin edebilecekleri ve 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren evsel amaçlı etil alkolün internet üzerinden de satışı yasaklandı. Özellikle rakı üretiminde kullanılan etil alkol bulmanın zorlaşmasıyla evlerde veya merdiven altlarında kaçak üretim yapanlar alkol yapımında metil alkole yönelmeye başladı. Sonuç kaçak içkiden ölen vatandaşlarımız. 24 Aralık 2021 tarihli haberlere bakıldığında sadece o tarihe kadar gelen 10 günlük süreçte 75 kişi sahte içkiden dolayı yaşamını yitirdiği bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Son yıllarda ülkemizde alkol satışı düşse de, evlerde yapılan alkol ve kaçak alkol üretiminden dolayı gerçek alkol tüketiminin düşmediği görünüyor. Ayrıca kaçak içkinin bağımlılık riskini de artırdığı söylenenler arasında.
Kaçak alkol üreten vatandaşlarımızın pek çoğu kimyager oldu. Birçok insan bulduğu malzemelerle evlerinde içki imal etmeye devam ediyor.
Bazı kaynaklar İçki üretiminin yüzde 30’dan fazlasının sahte ürünler olduğunu ifade etmekte.
Sahte ürünlerin lisanslı ürünlerden yüzde 50 daha ucuz olduğu da bilinmekte. Bazı kaynaklar da sahte içki üretiminin sanayileştiğini de ifade etmekte.
Kaçak alkol üretiminin evlerde daha çok alkol bulundurmayı da beraberinde getirmekte.
Çünkü yasal olanına göre daha ucuza mal edilen kaçak alkol daha fazla üretilmekte. Parayla alınan ve tüketilen alkol sınırlı.
Kendi ürettiği alkolü içme isteğini artırması da mümkündür.
Özetle alkol tüketimini azaltmanın yolu, alkollü içeceklere astronomik zamlar yapmak değil.