Memur açlık sınırında…
2023 Ocak ayında asgari ücrete %54.7, tüm vergi ve harçlara %122 zam yapılırken, memur ve emekliye yüzde 25 zam yapıldı. Zam oranının açıklandığı salonda yetkili memur sendikasının genel başkanı ve salonda bulunanların %25’lik memur ve emeklilere verilen zammı ayakta alkışlamaları aslında her şeyi özetliyor. Demek ki salonda bulunanlar memur değildi. Ya da salonda bulunanların hepsi mevcut iktidar tarafındaydı.
2009 yılından bu yana yetkili sendika olarak her iki yılda bir bütün memur ve emeklileri temsilen mevcut hükümetle sözde toplu sözleşme masasına oturan Memur Sen, emin olun ki, hükümetle pazarlık falan yapmıyor. Pazarlık yapsaydı bu güne dek yaptıkları toplu sözleşmede aldıkları zam oranı bir kez olsun enflasyonun üzerinde olurdu.
Toplu sözleşmelerde yapılan pazarlıklarda imzalanan %2 lik, %3’lük maaş zamlarına enflasyon farkı eklenerek memur ve emekliye zam verilmezdi. Yani Memur Sen’in bu güne dek yaptığı pazarlığın, toplu sözleşme masasında imzaladığı maaş zamlarının hiçbir hükmü yok. Günlerce, aylarca toplu sözleşme yapıyoruz diye gündemi meşgul etseniz de, sözde yapılan maaş zamları pazarlığı yetkili sendika ve hükümet arasında oynanan tiyatrodan ibarettir. Ve her zaman olduğu gibi son söz, Sayın Cumhurbaşkanının iki dudağının arasında.
Sendika hak arama kuruluşudur. Hani hep diyoruz ya sarı sendika diye. Sarı sendika, işverenin denetiminde bulunan sözde sendikaya denir. Gerçek muhalif değil, göstermelik muhalif sendikadır. Pazarlık yapıyormuş gibi yapar. Ancak işveren ne derse o olur. Yaklaşık 14 yıldan bu yana memurları temsil eden memurların yetkili sendikası gibi. Yönetim kademesi aynı siyasi parti sempatizanlarından oluşan sendikalar, sempatizanı oldukları siyasi parti iktidardaysa asla ve asla sendikacılık yapamaz.
Biliyorsunuz Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Türkiye’de memur ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmeleri mümkün değil” demişti. Bizde diyoruz ki, memur ve emekli hiç enflasyon üzerinde zam aldı mı? Almadı. 2009 dan bu yana siz memurların gözünde hiç ışıltı gördünüz mü? Görmediniz. Göremezsiniz. Siz memurların reel kayıplarından, memurun itibarsızlaştırılmasından, özellikle sağlıkta şiddetten dolayı azda olsa memurun gözündeki ışıltıyı da söndürdünüz.
Çünkü bu gün memur, aldığı maaşının üçte ikisini ev kirasına verir hale geldi.
Memurlar harcamak için değil, borçlarını ödemek için çalışıyorlar.
2002 de memur emeklisi ortalama asgari ücretten yüzde 172 oranında fazla para alırken, emekli maaşları ortalaması 2023’te asgari ücretin altına düştü. Memur emeklisine 2002’den bu yana asgari ücrete yapılan kadar zam oranında yükseliş yapılsaydı, bu gün memur emeklisinin maaşı yaklaşık 23 bin TL civarında olacaktı.
Memurlar ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyorlar. Yoksulluk sınırının 33 bin TL olduğu günümüzde 13-14 bin TL maaş alan öğretmen, hemşire, memur nasıl geçinebilir ki? Kamu da çalışan 32 yıllık Mühendisin 2023 yılı nisan ayı maaşı 20.092,50 TL.
Mesela 28 Haziran 1996’da yılında kurulan Refah-Yol hükümeti memur maaşları ödemesinde ilk kez Eşel-Mobil sistemini getirerek, memur maaş zamlarını aylık olarak otomatiğe bağlanmış memur maaşları yoksulluk sınırına yaklaşmış. Memur bu gün aynı oranda maaş alsa, alacağı ücret yaklaşık 27-28 bin TL.
Özetle, memura ek zam elzemdir. Ve bu gün olduğu gibi, enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde memur maaşlarının Eşel-Mobil sistemiyle ödenmesi, yani enflasyon artışının her ay maaşlara yansıtılması ancak reel kaybı önleyebilir. Tabi TÜİK’in enflasyon rakamları değil, gerçek enflasyon oranları.