Bir meslektaşımız daha hayatını kaybetti.
Üzgünüz…
Bir meslektaşımız daha hayatını kaybetti.
Sağlık Çalışanlarının Sıkıntılarına Gözler kör. Kulaklar sağır.
Bilinmelidir ki, sağlık çalışanlarının insan üstü güçleri yok. Bilinmelidir ki, Sağlık çalışanları süper kahraman değil. Sağlık çalışanlarımız da normal bir insan. Bir annenin evladı. Onlarında ailelerinin, annelerinin, evlatlarının olduğunu unutmayın. Onlarında uyumaya, dinlenmeye, sosyal yaşama ihtiyaçlarının olduğunu unutmayın.
Ankara Åžehir Hastanesinde görev yapan, 25 yaşında Asistan Doktor Rümeysa Berin Åžen’in nöbet dönüşü evine giderken yaptığı trafik kazasında hayatını kaybetmesi saÄŸlık hizmetleri sunumunu gerçekleÅŸtiren saÄŸlık çalışanlarının Çalışma ÅŸartlarının ne kadar ağır olduÄŸunu bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Doktor Rümeysa Berin Åžen’in 36 saat aralıksız nöbet tuttuÄŸunu ve yorgunluk yüzünden kaza yapmış olabileceÄŸi maalesef çok acı.
Günümüz hayat şartlarında elbette trafik kazası hayatın gerçeklerinden. Ancak, trafik kazasının sebebi önemli. Trafik kazasının sebebi çalışma şartlarının ağırlığı ise çok daha önemli. İnsana, insan sağlığına hizmet eden bir doktorun uykusuz ve aralıksız mesai yapması kabul edilemez. Sağlık Bakanlığının her geçen gün iş yükünü artırdığı sağlık çalışanlarımız maalesef bitti tükendi. Sağlık Bakanlığının, her 5 dakikada bir hasta bakılacak diye talimat göndermesi de Sağlık Bakanlığının Sağlık Çalışanlarına bakışı yönünden oldukça önemli. 36 saat uyumadan, dinlenmeden sağlık hizmeti vermek, çalışan açısından ve hizmet alan vatandaş açısından oldukça riskli.
Ağır çalışma koşulları altında ezilen sağlık çalışanlarımızdan herkese güler yüz göstermesini beklemek, hata yapma paylarını kabul etmemek ve her koladan şikayet edilmelerinin yolunu açmak insafsızlıktan başka bir şey değildir.
İnsan sağlığıyla uğraşan bir meslek gurubuna 36 saat aralıksız çalıştırarak nöbet tutturmak, insan haklarına da, insan fizyolojisine de aykırıdır. İnsan sağlığına hizmet eden bir doktorun, kendi sağlığına zarar veren çalışma şartlarını savunmak zorunda kalması ise tam bir trajedi!
Pek çok hastanede Özellikle kıdemsiz asistanların çalışma şartlarının ağırlığı bilinen bir gerçek. Yetkililerin şartları düzeltmek için hiçbir çabalarının olmaması ise üzücü.
Bazı bakanlıklarda yeterli personel sayısı varken, hatta bazı bakanlıklarda istihdam fazlası personel varken, Sağlık Bakanlığında yaklaşık %25 eksik personel ile hizmet vermeye çalışmanın iş yükünün diğer personellere yüklendiğini unutmamak gerek.
Dr. Rümeysa’nın ölümü bir şeyi değiştirecek mi? Maalesef hiçbir şey değişmeyecek, nöbet listesinden Rümeysa çıkarılacak. Yerine kalan asistanlara ekstra fala nöbet yazılacak.