Memur turistik bölgelerde kirayı karşılayamıyor

 Konut kira artışları nedeniyle turistik bölgelerde görev yapan memurlar zorluk çekiyor. Sahil şeritlerinde kira ve temel gider fiyatlarının yüksek olması karşısında memurlar çözüm yolunu tayin istemekte buluyor. Turizm bölgelerindeki sahil ilçe ya da illerinde  memur maaşının tamamın dahi bir ev kirasını karşılamadığını söyleyen Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık-Sen) Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Bundan dolayı memurlar sahil şeritlerine gitmek istemiyorlar gitseler dahi kiralık ev bulamıyorlar.  Ayrıca yiyecek içeçek fiyatlarının da yüksek olduğunu sıkça basından duyuyoruz. Bu nedenle sahil bölgelerinde görev yapan memurlara lojman, personel ya da gıda desteği gibi teşviklerin verilmesi gerekiyor” dedi.

“Memurlara  belli teşvikler sağlanmalı”

Devlet memurlarının en önemli sorunlarından bir tanesinin sahil şeritlerindeki yüksek ev kiraları olduğunu aktaran Doğruyol “Şu an itibariyle normal bir il merkezimizde ev kiraları 8-10 bin TL olurken, turizm bölgelerindeki sahil ilçe ya da illerinde bir memur maaşının tamamı dahi bir ev kirasını karşılama imkanı yok. Bundan dolayı memurlar sahil şeritlerine gitmek istemiyorlar, kiralık ev de bulamıyorlar. Bu bölgelerde daha eski zamanlarda lojmanlar vardı. Bu lojmanların bir bölümü satıldı bir bölümü ise çok bakımsız kaldı. Bu nedenle özellikle sahil şeridindeki görev yapan devlet memurlarına lojman yapılması ve tahsis edilmesinde büyük yarar var. Bu bölgelerde yaşayan devlet memurlarının bir diğer önemli sorunu ise iş yükünün yaz döneminde artmış olması. Örneğin; Foça, Çeşme, Bodrum gibi sahil ilçemizi ya da ilimizi düşündüğümüzde  kış nüfusu 70-80 bin ise yaz nüfusu 350-400 bin oluyor ve iş yükü de çok fazla artıyor. Bu nedenle memur arkadaşlarımıza gerek iş yükü açısından gerek lojman açısından belli teşviklerin uygulanması gerekiyor”  ifadesine yer verdi.

“Memurlar dönüşümlü olarak göreve gidiyor”

Lojman ya da iş gücü  sorunun dışında gıdanın da sahil şeridinde fahiş fiyatlara olduğunu vurgulayan Doğruyol, “Basında da sıkça duyduğumuz bir diğer sorun ise yiyecek içecek fiyatları. Örneğin bir lahmacunun 300-400 TL olduğu haberini sürekli izliyoruz. Bu bakımdan kıyı şeridinde görev yapacak memurlar için belirli çalışmalar yapılarak teşvik edilmeli. Lojman, personel ya da gıda gibi desteklerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Doğu ve Güneydoğu gibi personel kıtlığı çeken bölgeler için devlet memurlarına cezbedici adımlar atıldığı gibi personel sıkıntısı çeken batı şehirlerine de cezbeden ücretler verilebilir. Bunların yapılmasında büyük bir yarar var” diye konuştu.

Doğruyol, “Örneğin; Tire gibi kırsal bir ilçede bir devlet memuru normal bir şekilde hayatını idame ettirirken,  gerek ekonomik  gerek sosyal yönüyle zorlanacağı ve geçinemeyeceği yere gönderildiğinde orada kalmak istemiyor. Foça ve Çeşme ilçelerinin devlet hastaneleri ele alındığında yıllardan beri personel tarafından çok istenmeyen hastanelerdir. Buraya dönem dönem hemşire, doktor arkadaşlarımızın da dönüşümlü olarak geçici görevlendirildiği  gerçektir” ifadesine yer verdi.

“Memur maaşı tek kalemde verilmeli”

Devlet memurlarının maaşı belirli bir ücret seviyesine getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Doğruyol,  “Son maaş zamlarında 8 bin TL verilen seyyanen zammın taban aylığa yansımaması büyük problem. Temmuz ayı hariç en düşük maaşı alan devlet memuru işçinin yarısı kadar ücret alıyordu.  Son maaş düzenlemesi ile en düşük en ücret olan devlet memuru maaşının 22 bin TL olarak ele alırsak bunun 10 bin TL’si  emekliliğe yansımıyor. Oysaki memur maaşının tek kalem olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Devlet memurlarının temmuz ayında alınacak maaş haricinde en düşük olarak Cumhurbaşkanlığı sitesinde 10 bin 441 TL olarak geçtiğini aktaran Doğruyol, “Son TÜİK verilerine bakıldığında haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38,21 olarak açıklandı. Ancak diğer araştırmalara göre  ise yüzde 108 olarak açıklandı. Bu aradaki bu fark olası değildir. Devlet memuru maaşlarında şu anda baz alınan kriter en düşük işçi maaşının altında memur maaşı olmayacağı yönünde. Yıllarını okulda geçiren, yüksek lisans yapan, doçent olan ya da profesör olan bir memurun maaşı baz alınırken en düşük işçi maaşına göre alınması doğru değil. Devlet memurları devleti temsil eden somut varlıklarıdır. Yani vatandaşlar, memurun ekonomik ve sosyal görüntüsü ile devleti bulur.  Bundan dolayı geçimlerini sağlayabilecek ortalama düzeyde bir maaşa tabi olunmalı” dedi.