Sağlık harcamalarının kara deliği, şehir hastaneleri.

Yıllarca ifade etmeye çalıştığımız Şehir Hastanelerinde yaşanan sıkıntıların bir bölümü nihayet Sayıştay raporunda.
Yap, kirala, işlet, devret modeliyle, Kamu-özel işbirliği ile yapılan ve her yıl milyarlarca TL ödenen şehir hastanelerinin verimsizliği ve vatandaşın sırtına yüklediği yük Sayıştay raporlarında kayıtlara geçti.
Åžehir hastaneleri, vatandaÅŸlarımıza saÄŸlık hizmeti vermek yerine küresel sermayeye kaynak aktarmak amacıyla oluÅŸturulmuÅŸ projelerdir. Åžehir hastanelerinin ihale ÅŸartnameleri, maliyetleri “ticari sır” denilerek kamuoyuyla paylaşılmamaktadır.
Bu güne dek, şehir hastaneleri ile ilgili TBMM ye sunulan soru önergeleri bile cevaplanmamıştır.
Ve, Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu, şehir hastanelerindeki eksiklikleri, aksaklıkları, fazla ödemeleri, şirketlerin yerine getirmediği taahhütleri gözler önüne sermiştir.
Mesela, İzmir Şehir Hastanesi’nde, Görevli Şirket’in taahhüt ettiği dijital patoloji hizmetine yönelik sistem ve cihazları sağlamadığı tespit edilmiştir.
Rapora göre,
İzmir Şehir Hastanesi’nin Laboratuar Hizmetleri Yöntem Beyanında, dijital patoloji hizmeti için kullanılacak makine parkı ve yazılımların ayrıntılı şekilde tanımlandığı, marka, model ve sayılarının belirtildiği, ancak denetimlerde bu sistem ve cihazların kurulmadığı ortaya çıkmıştır.
Sayıştay, yöntem beyanında yer almasına rağmen İzmir ve Gaziantep Şehir Hastanelerinde dijital patoloji hizmetinin hiç başlatılamadığını vurgulamıştır.
İzmir’de cihaz ve sistem eksikliği nedeniyle bu hizmetin sunulamadığı, dolayısıyla sözleşmede öngörülen şartların yerine getirilmediği de ifade edilmiştir.
Kütahya Şehir Hastanesinde Laboratuar Hizmetleri Yöntem Beyanına göre Şirket tarafından sağlanması gereken Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (FTR) Hastanesi için temel laboratuar hizmetleri için çalışılacak ekipman parkurunun biyokimya için kurulmadığı, Görüntüleme Hizmetleri Yöntem Beyanına göre temin edilmesi gereken 1 adet PET CT cihazının temin edilmediği,
Adana Şehir Hastanesinde Görüntüleme Hizmetleri Yöntem Beyanına göre Şirket tarafından temin edilmesi gereken 1 adet brakiterapi cihazı, 5 adet doppler ultrasonografi cihazı ve 1 adet tavan statifli dijital röntgen cihazının temin edilmediği,
Gaziantep Şehir Hastanesinde ise Görüntüleme Hizmetleri Yöntem Beyanına göre temin edilmesi gereken 1 adet tomoterapi cihazı ile 1 adet brakiterapi cihazının temin edilmediği ve Laboratuvar Hizmetleri Yöntem Beyanına göre dijital patoloji hizmetinin sunulmasında kullanılacak sistemin ve cihazların Şirket tarafından sağlanmadığı,
Kütahya Şehir Hastanesi FTR binasında kurulmaması kaynaklı olarak o alanda tetkiklerin çalışılamadığı tespit edilmiş.
Sayıştay, sözleşme hükümleri doğrultusunda söz konusu eksikliklere ilişkin hata puanı hesaplanması ve kesintilerin yapılması gerektiğini de, belirtilmiş.
Bugün ülkemizde kamu kaynaklarının israfı milyar TL’lerle ifade edilebilecek boyutlara ulaşmıştır.
2025 yılı için şehir hastanelerine ayrılan bütçe 104,6 milyar TL’dir.
Ve ülkemizdeki şehir hastanelerini 7 şirket işletmektedir.
104,6 milyar TL, 2025 yılında Sağlık Bakanlığı toplam bütçesinin yaklaşık %10’unu şehir hastanelerine aktaracak demektir.
Şehir hastanelerine aktarılan 104,6 milyar TL’nin 65 milyar TL’si kullanım/kira, 37 milyar TL’si ise hizmet bedelidir.
Bakanlığın önümüzdeki 3 yıllık hedeflerinde ise şehir hastaneleri için 2026 yılında 115 milyar, 2027 yılında 121 milyar TL ödeme öngörülmüştür.
Sözün özü, şehir hastaneleri devletin ve milletin sırtına çok büyük bir yüktür.
Şehir hastaneleri acilen kamulaştırılma ve devlet bu yükten kurtulmalıdır.
Olmayan yere yol yaptınız, havaalanı yaptınız, tünel köprü yaptınız, çok büyük paralar ödediniz ve ödemeye devam ediyorsunuz. Anlamadıkta, hadi diyelim kabullendik.
Hastane olan yere, diğer devlet hastanelerine kapatarak ya da pasif hale getirerek şehirlerin dışına şehir hastaneleri yapmak hangi aklın ürünüdür?