Sumud gemileri

16.10.2025
A+
A-

İslam ülkelerinin yapamadığını ispanya yaptı.

Arapça kökenli olan Sumud kelimesi “kararlılık” veya “sarsılmaz azim” anlamlarına gelmekte. Sumud, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüşmüş. Sumud kavramı, Filistinlilerin topraklarında kalması, Filistin kimliğinin ve kültürünün canlı tutulması ile şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnip alternatif kurumlar inşa etmenin yollarının aranmasını da ifade ediyor.

İsrail’in ablukasını kırmak ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosunun Gazze sularına yaklaştığı 1 ekim akşamı filoya saldıran İsrail ordusu, onlarca tekne ve gemiyi yasa dışı şekilde ele geçirerek, yüzlerce yolcusunu alıkoydu.

Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşımakta.

İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana değil, yaklaşık 100 yıldan bu yana Filistinlilere zulmetmekte.

Tüm dünyanın gözleri önünde açlıktan ölen binlerce çocuk, kadın ve yaşlı.

Sumud gemilerinde 25 ülkeden katılımcının olduğu, gemilerde doktorların, aktivistlerin olduğu, bu mücadeleyi verenlerin 2007’den beri 17. kez girişimde bulundukları, ilk 4’ünde ablukanın delindiği bilgiler arasında.

İsrail’in Sumud Filosu’na yaptığı saldırı insanların vicdanına hedef alan bir saldırıdır.

İsrail’in saldırısı, sadece denizdeki birkaç gemiye değil, adalete, vicdana ve özgürlüğe yöneltilmiş bir saldırıdır.

Bu saldırı karşısında sessiz kalmak, mazluma ihanet, zalime cesaret vermektir.

21. yüzyılda terörist bir devletin baskısıyla tüm dünyanın gözü önünde insanlar açlıktan ölüyorsa, bu durum insanlık onurunun açıkça çiğnenmesidir.

Yıllardır Filistin halkını abluka altında tutan, şehirlerini yıkan, sivilleri hedef alan, çocukları katleden bu işgal rejimi, vahşetini sergilemeye devam etmektedir.

Gazze de yaşananlara karşı sessiz kalan, İslam dünyası, Gazzeye, Gazzelilere ihanet etmiştir.

Filistinlilerin ülkelerini işgal etmek için her türlü yolu mubah gören İsrail, uluslararası hukuka sürekli ihlal etmektedir. İsrail, onlarca Birleşmiş Milletler (BM) kararını da uymamaktadır.

İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını katliam ve soykırıma dönüşmüştür.

On binlerce kadın, çocuk, hamile, yaşlı, gazeteci, ambulans görevlisi, doktoru, hemşiresi barbarlığın zulmü altında adata soykırıma uğramıştır.

Gazzede milyonlarca insan yerinden, yurdundan edilmiştir.

Denizleri yararak Gazze’ye ulaşmaya çalışan Sumud gemileri Gazzeye yaklaştıklarında maalesef yine barbar İsrail’in saldırılarıyla karşı karşıya kalmışlardır

Dünyanın gözü önünde bütün uluslararası hukuk, deniz hukuku, Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin hepsi ABD’nin desteğiyle İsrail tarafından bu güne dek yok sayılmış, ve yok sayılmaktadır.

İslam ülkeleri İsrail’i sadece kınamakta ve kınayanlar İsrail ile tüm ticari ilişkilerini kesintisiz devam etmekte. Bu arada “Filistin özgür oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.” İfadeleri hemen herkesin dilinde. Dilin de de, İsrail’in saldırılarıyla özgür olacak bir Filistin bulabilecek misiniz? onu sormak gerek.

Yıllardır İslam ile terörizmi, Müslümanlarla barbarlığı kasıtlı olarak yan yana getirmeye çalışanlara terör devleti olan İsrail’in 8 Ekim’den sonra yaşattıklarıyla gerçek barbarın, caninin, teröristin kimler olduğunu bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir.