Birlik Sağlık-Sen Başkanı Sn. Ahmet Doğruyol’un Sağlıksız Sağlıkçı makalesi üzerine kısa bir değerlendirme ve çözüm önerileri:

Makalede özetle; Türkiye’deki 112 acil servis çalışanlarının zorlu çalışma koşullarını ve yaşadıkları tükenmişliği ele alıyor. 112 ambulansları, 24 saat kesintisiz hizmet verirken, her ambulansta üç sağlık personeli görev yapıyor. Ancak özellikle şehir merkezlerinde çalışan personelin yemek yemeye ve temel ihtiyaçlarını gidermeye bile zamanı olmuyor. Bir çalışanın kan şekerinin 52’ye düşmesi ve bunu kamuoyuyla paylaşması, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Çalışanlar, açlık ve yorgunlukla mücadele ederken, insani olmayan koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.

Makalede, 112 ambulanslarının asli görevinin ölüm riski taşıyan acil vakalara müdahale etmek olduğu, ancak gidilen vakaların yaklaşık %70’inin gereksiz olduğu vurgulanıyor. Diş ağrısı gibi acil olmayan durumlar için ambulans çağrılması veya ambulansların hasta nakil aracı olarak kullanılması, gerçek acil durumlarda müdahale edilememesine ve hayati risklere yol açabiliyor. Siyasiler ve yakınlarının gereksiz çağrıları da bu sorunu artırıyor.

Makale, Sağlık Bakanlığı’nın 112 çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirmesi gerektiğini vurguluyor. Personelin düzenli yemek ve ihtiyaç molaları alması, gereksiz çağrıların önlenmesi ve ambulansların asli görevine odaklanması gibi acil düzenlemeler yapılması talep ediliyor. Aksi takdirde, çalışanların sağlığı ve acil vakalara müdahale edebilme kapasitesi ciddi risk altında kalacak.”

Öncelikli olarak ambulans çalışanlarının kişisel ihtiyaçlarını giderememesi, hem çalışanların fiziksel ve psikolojik sağlığı hem de hizmet kalitesi üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabilir.

1. Fiziksel Sağlık Sorunları

Ambulans çalışanları, uzun süreli açlık, susuzluk ve tuvalet ihtiyacını ertelemek zorunda kalabilir. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir:

– Metabolik Sorunlar: Uzun süreli açlık, kan şekerinin düşmesine (hipoglisemi) ve enerji kaybına neden olabilir. Bu da çalışanların konsantrasyonunu ve fiziksel performansını olumsuz etkiler.

– Sindirim Sistemi Problemleri: Düzensiz beslenme ve tuvalet ihtiyacını erteleme, kabızlık, mide rahatsızlıkları ve idrar yolu enfeksiyonları gibi sorunlara yol açabilir.

– Dehidrasyon: Yeterli sıvı tüketememe, özellikle sıcak havalarda dehidrasyona neden olabilir. Bu durum, çalışanların fiziksel dayanıklılığını azaltır ve halsizliğe yol açar.

2. Psikolojik ve Duygusal Etkiler

Kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayan çalışanlar, stres, tükenmişlik ve motivasyon kaybı yaşayabilir:

Stres ve Kaygı: Sürekli görev başında olma ve temel ihtiyaçlarını karşılayamama, çalışanlarda kronik stres ve kaygıya neden olabilir. Bu durum, iş performansını düşürür ve hata yapma riskini artırır.

Tükenmişlik Sendromu: Uzun süreli stres ve yorgunluk, tükenmişlik sendromuna yol açabilir. Bu sendrom, çalışanların işe karşı ilgisini kaybetmesine ve mesleki doyumun azalmasına neden olur.

Motivasyon Kaybı: Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan çalışanlar, işlerine karşı motivasyonlarını kaybedebilir. Bu durum, ekip içinde huzursuzluk ve verimlilik kaybına yol açabilir.

3. Hizmet Kalitesinde Düşüş

Ambulans çalışanlarının fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı olmaması, hizmet kalitesini doğrudan etkiler:

Konsantrasyon Eksikliği: Açlık, susuzluk ve yorgunluk, çalışanların dikkatini ve karar verme yeteneğini olumsuz etkiler. Bu durum, acil müdahalelerde hata yapma riskini artırır.

Yavaş Tepki Süreleri: Fiziksel ve zihinsel yorgunluk, çalışanların olaylara daha yavaş tepki vermesine neden olabilir. Bu da acil durumlarda zaman kaybına yol açar.

Hasta Güvenliği Riski: Çalışanların yorgun ve stresli olması, hastalara yönelik hatalı müdahalelere veya eksik bilgi aktarımına neden olabilir. Bu durum, hasta güvenliğini tehlikeye atar.

4. Ekip İçi İletişim ve Uyum Sorunları

Kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayan çalışanlar, ekip içinde iletişim sorunları yaşayabilir:

Tahammülsüzlük ve Çatışma: Yorgun ve stresli çalışanlar, ekip arkadaşlarına karşı daha tahammülsüz olabilir. Bu durum, ekip içinde çatışmalara ve huzursuzluğa yol açar.

Ekip Dinamiğinin Bozulması: Ekip üyeleri arasında yaşanan sorunlar, ekip dinamiğini olumsuz etkiler ve görevlerin daha zorlu hale gelmesine neden olabilir.

5. Kurumsal İtibar ve Çalışan Bağlılığı

Ambulans çalışanlarının temel ihtiyaçlarını karşılayamaması, kurumsal itibarı ve çalışan bağlılığını olumsuz etkiler:

– Çalışan Devri: Sürekli stres ve yorgunluk yaşayan çalışanlar, işten ayrılma eğilimi gösterebilir. Bu durum, kurumun deneyimli personel kaybetmesine ve istihdam maliyetlerinin artmasına neden olur.

Kurumsal İtibar: Çalışanların yaşadığı sorunlar, medya ve kamuoyu tarafından eleştirilere neden olabilir. Bu da kurumun itibarını zedeler ve toplumun acil sağlık hizmetlerine olan güvenini sarsar.

Çözüm Önerileri ve Uygulama Detayları

Ambulans çalışanlarının kişisel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamak için aşağıdaki adımlar, hukuki bir çerçeve içinde detaylandırılmıştır. Bu öneriler, mevcut mevzuatın güncellenmesi veya yeni düzenlemelerin yapılması yoluyla uygulanabilir:

1. Molaların Planlanması

Periyodik Molalar:

– Hukuki Düzenleme: İlgili yönerge veya yönetmelikte, ambulans çalışanlarının belirli aralıklarla (örneğin, 3 saatte bir) en az 15-30 dakikalık kısa süreli molalar almalarına ilişkin bir madde eklenmelidir. Bu molalar, acil durumlar dışında, istasyon sorumlusu veya nöbetçi hekim tarafından düzenlenebilir.

Uygulama Esasları: Molaların süresi ve sıklığı, çalışanların görev yoğunluğu ve acil çağrıların durumu dikkate alınarak belirlenmelidir. Acil durumlarda, molalar ertelenebilir veya kısaltılabilir, ancak bu durumda çalışanların molaları daha sonra telafi edilmelidir.

Yedek Ekipler:

– Hukuki Düzenleme: Yönergeye, yedek ekiplerin (relief crews) oluşturulması ve görevlendirilmesine ilişkin bir madde eklenmelidir. Bu ekipler, nöbetçi ekiplerin molaları sırasında görev üstlenerek hizmetin kesintisiz sürdürülmesini sağlayacaktır.

– Uygulama Esasları: Yedek ekipler, büyük şehirlerde ve yoğun çağrı alan bölgelerde öncelikli olarak oluşturulmalıdır. Bu ekiplerin görevlendirilmesi, il ambulans servisi başhekimliği tarafından koordine edilmelidir.

2. İstasyonlarda İhtiyaç Odaları

Dinlenme Alanları:

– Hukuki Düzenleme: İstasyonlarda çalışanların yemek yiyebileceği, dinlenebileceği ve kişisel ihtiyaçlarını giderebileceği alanların oluşturulmasına ilişkin bir düzenleme yapılmalıdır. Bu düzenleme, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle uyumlu olmalıdır.

– Uygulama Esasları: Dinlenme alanları, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde düzenlenmeli ve bu alanlarda temel ihtiyaç malzemeleri (su, atıştırmalık yiyecekler, hijyen malzemeleri) bulundurulmalıdır. Bu malzemelerin temini, ilgili sağlık müdürlükleri tarafından sağlanmalıdır.

Temel İhtiyaç Malzemeleri:

– Hukuki Düzenleme: Yönergeye, dinlenme alanlarında temel ihtiyaç malzemelerinin bulundurulmasına ilişkin bir madde eklenmelidir. Bu malzemelerin temini ve sürekliliği, ilgili kurumların sorumluluğunda olmalıdır.

– Uygulama Esasları: Temel ihtiyaç malzemeleri, çalışanların ihtiyaçlarını hızlıca karşılamalarını sağlayacak şekilde düzenli olarak tedarik edilmelidir. Bu malzemelerin eksikliği durumunda, ilgili birimler tarafından derhal tamamlanmalıdır.

3. Dijital Takip ve Planlama Sistemleri

Görev Takibi:

– Hukuki Düzenleme: Yönergeye, ambulansların ve ekiplerin görev durumlarını takip eden dijital sistemlerin kullanılmasına ilişkin bir madde eklenmelidir. Bu sistemler, çalışanların molalarını planlamak ve acil durumlarda hızlıca müdahale etmek için kullanılmalıdır.

– Uygulama Esasları: Dijital sistemler, acil çağrıların yoğunluğuna göre molaları otomatik olarak planlamalı ve yedek ekiplerin görevlendirilmesini sağlamalıdır. Bu sistemler, il ambulans servisi başhekimliği tarafından yönetilmeli ve sürekli güncellenmelidir.

Esnek Nöbet Listeleri:

– Hukuki Düzenleme: Yönergeye, nöbet listelerinin çalışanların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde esnek hale getirilmesine ilişkin bir madde eklenmelidir. Bu düzenleme, çalışanların refahını artıracak ve hizmet kalitesini yükseltecektir.

4. Eğitim ve Farkındalık

Yönetici Bilinçlendirme:

– Hukuki Düzenleme: Yönergeye, yöneticiler ve istasyon sorumlularının çalışanların ihtiyaçlarını dikkate alarak görev dağılımı yapmalarına ilişkin bir madde eklenmelidir.

– Uygulama Esasları: Yöneticilere, çalışanların kişisel ihtiyaçlarını dikkate alarak görev dağılımı yapmaları konusunda eğitimler verilmelidir. Bu eğitimler, ilgili sağlık müdürlükleri tarafından düzenlenmeli ve periyodik olarak tekrarlanmalıdır.

112 ambulanslarının asli görevinin ölüm riski taşıyan acil vakalara müdahale etmek olduğu gerçeği göz önüne alındığında, gereksiz çağrıların önlenmesi ve ambulansların etkin kullanımını sağlamak için hukuki bir çerçeve oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Bu sorunu çözmek için aşağıdaki hukuki çözüm önerileri sunulabilir:

5. Acil Durum Tanımının Netleştirilmesi

1. Hukuki Düzenleme:

– Acil Durum Tanımı: Mevcut yönerge veya yönetmelikte, “acil durum” kavramı net bir şekilde tanımlanmalıdır. Bu tanım, ölüm riski taşıyan, kalıcı sakatlığa yol açabilecek veya zaman kaybedildiğinde geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarını kapsamalıdır.

– Örnekler: Kalp krizi, felç, ağır yaralanmalar, solunum yetmezliği gibi durumlar acil kabul edilirken; diş ağrısı, hafif ateş, kronik hastalıkların rutin takibi gibi durumlar acil kapsamı dışında tutulmalıdır.

Uygulama Esasları:

– Çağrı Merkezi Eğitimi: 112 çağrı merkezi operatörleri, acil durumları doğru bir şekilde değerlendirebilmek için eğitilmelidir. Bu eğitimler, acil durum tanımına uygun olarak çağrıları filtrelemeyi ve gereksiz çağrıları engellemeyi hedeflemelidir.

– Vaka Sınıflandırması: Çağrılar, aciliyet durumuna göre sınıflandırılmalı (örneğin, kırmızı, sarı, yeşil kod gibi) ve sadece yüksek aciliyetli vakalara ambulans gönderilmelidir.

2. Gereksiz Çağrılar İçin Yaptırımlar

Hukuki Düzenleme:

– İdari Para Cezası: Gereksiz yere 112’yi arayan veya ambulans çağıran kişilere idari para cezası uygulanmasına ilişkin bir düzenleme yapılmalıdır. Bu ceza, caydırıcı olmalı ve tekrarlayan durumlarda artırılmalıdır.

– Örnek Uygulama: İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde, gereksiz çağrı yapan kişilere ciddi para cezaları uygulanmaktadır. Benzer bir sistem Türkiye’de de hayata geçirilebilir.

Uygulama Esasları:

Bilgilendirme Kampanyaları: Toplumun, gereksiz çağrıların yol açtığı olumsuz sonuçlar hakkında bilinçlendirilmesi için kamu spotları ve eğitim kampanyaları düzenlenmelidir.

3. Siyasi ve Üst Düzey Yetkililere Yönelik Düzenlemeler

Hukuki Düzenleme:

– Eşit Uygulama: Siyasiler, üst düzey yetkililer ve yakınları da dahil olmak üzere, herkesin acil durum tanımına uygun olmayan çağrılar için aynı yaptırımlara tabi olması sağlanmalıdır.

Uygulama Esasları:

– Denetim Mekanizmaları: Siyasiler ve üst düzey yetkililerin çağrıları, bağımsız bir denetim mekanizması tarafından incelenmeli ve gereksiz çağrılar tespit edildiğinde ilgili kişilere ceza uygulanmalıdır.

– Kamuoyu Bilgilendirmesi: Gereksiz çağrı yapan yetkililer hakkında yapılan işlemler, şeffaf bir şekilde -mümkün olduğunca- kamuoyuna duyurulmalıdır.

4. Alternatif Sağlık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi

Hukuki Düzenleme:

– Alternatif Hizmetler: Acil olmayan sağlık sorunları için alternatif hizmetler (örneğin, aile hekimleri, mobil sağlık ekipleri, hasta nakil araçları) güçlendirilmeli ve bu hizmetlerin kullanımı teşvik edilmelidir.

– Hasta Nakil Araçları: Acil olmayan hasta nakilleri için özel hasta nakil araçlarının kullanımı yaygınlaştırılmalı ve bu araçların ambulanslardan ayrı bir sistemle yönetilmesi sağlanmalıdır.

Uygulama Esasları:

– Hasta Nakil Sistemi: Acil olmayan hasta nakilleri için ayrı bir çağrı merkezi ve araç filosu oluşturulmalıdır. Bu sistem, 112 çağrı merkezi ile entegre çalışmalı ancak acil vakalara öncelik verilmelidir.

– Toplum Bilgilendirmesi: Toplumun, acil olmayan durumlarda hangi hizmetleri kullanması gerektiği konusunda bilinçlendirilmesi için eğitim kampanyaları sosyal medya tanıtım reklamları düzenlenmelidir.

5. Teknolojik Altyapının Geliştirilmesi

Hukuki Düzenleme:

– Dijital Çağrı Filtreleme: Çağrı merkezlerinde, yapay zeka ve otomatik filtreleme sistemleri kullanılarak gereksiz çağrıların tespit edilmesi sağlanmalıdır. Bu sistemler, çağrıları aciliyet durumuna göre sınıflandırmalı ve gereksiz çağrıları engellemelidir.

– Mobil Uygulamalar: Acil durum bildirimleri için mobil uygulamalar geliştirilmeli ve bu uygulamalar üzerinden çağrıların ön değerlendirmesi yapılmalıdır.

Uygulama Esasları:

– Teknoloji Yatırımları: Çağrı merkezlerinde kullanılacak yapay zeka ve otomatik filtreleme sistemleri için gerekli teknolojik altyapı yatırımları yapılmalıdır.

– Mobil Uygulama Entegrasyonu: Mobil uygulamalar, 112 çağrı merkezi ile entegre çalışmalı ve kullanıcıların acil durum bildirimlerini kolayca yapabilmeleri sağlanmalıdır.

Sonuç

Ambulans çalışanlarının kişisel ihtiyaçlarını karşılayamaması, hem çalışanların sağlığı hem de hizmet kalitesi üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabilir. Bu sorunun çözümü için yönergeye açık düzenlemeler getirilmesi ve uygulamada esneklik sağlanması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca 112 ambulanslarının asli görevinin ölüm riski taşıyan acil vakalara müdahale etmek olduğu gerçeği göz önüne alındığında, gereksiz çağrıların önlenmesi ve ambulansların etkin kullanımını sağlamak için hukuki bir çerçeve oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Bu adımlar, çalışanların refahını artıracak ve acil sağlık hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunacaktır. Bu düzenlemeler, mevcut mevzuatın güncellenmesi veya yeni yönetmeliklerin hazırlanması yoluyla hayata geçirilebilir.

Av. Ali Furkan ÇEKEN

    Ankara Hukuk Evi